Mu'tezile kelamcıları, ilâhî tevhîd ve adaleti temel ilke edindiklerinden dolayı, Allah'ın bu iki vasfını önceleyen bir tavır takınarak kozmoloji anlayışlarını bu temeller üzerine inşa ettiler. İlâhî sıfatların Allah'ın zâtından ibaret olduğunu ve nesnenin kendi tabiatından kaynaklanan sâbit niteliklere sahip olduğunu ortaya koymak için ma‘dûmun ontolojik bir hüviyete sahip olduğunu iddia ettiler. Ma‘dûmun şeyiyyeti teorisi bu anlamda, aslında ilâhî sıfatlar anlayışı ile tutarlı bir âlem tasavvurunun ortaya konmasından ibarettir. Cüveynî, bu teoriyi fâil-i muhtar ilah anlayışına uygun olmadığı noktasında eleştirmektedir. Ona göre, İslâmî ilah anlayışı zorunlu nedenselliğin reddini gerektirdiğinden dolayı, nesnenin yapısı ancak dilediğini yapan ilah anlayışının sorgulanamayan irade ve ihtiyarıyla açıklanabilir.
Bölüm | MAKALELER |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 10 Eylül 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 14 Sayı: 2 |
ISSN: 1309-2030 KADER Kelam Araştırmaları Dergisi