Cumhuriyet idaresi, yeni Cumhuriyetin felsefesi ve ideolojisi çerçevesinde, prensipleri Tevhid-i Tedrisât kanunuyla belirlenen ölçülerde yeni bir nesil yetiştirmeyi planlıyordu. Bunda eğitimin oynadığı rol bilinerek, temel felsefesi Türk milliyetçiliği olan eğitim politikaları uygulandı. Bu dönemin eğitim programları milli nitelikteydi. Ancak, milli nitelik Atatürk’ten sonra yerini hümanizmacı/sosyalist bir anlayışa bıraktı. Bu anlayış, Türk çocuklarının öz benliğinden kopmasına ve Atatürkçü düşünce sistemini terk ederek yabancı izmlere meyletmesine yol açtı. Nesillerin özünden koparak kaybolmasıyla birlikte, milliyetçi aydınlar gelecek kuşakların milli ve manevi değerlere bağlı olmalarını sağlamak için Türk-İslam Sentezi adı verilen bir anlayışla yetiştirilmeleri gerektiğini savundular. Bu anlayışı Cumhuriyetin Milli Eğitim politikası haline getirmek için bilimsel toplantılar yaptılar, fikirler ürettiler. Bazı sağ parti hükümetleri de eğitim politikalarını bu anlayıştan esinlenerek düzenledi. Ancak, nesillerin nasıl yetiştirilmesi gerektiği hususunda karşıt fikirde olan sosyalist düşünce sahipleri, sentezci siyaseti ve eğitim politikalarını sert bir şekilde eleştirdiler. Bu eleştiriler, eğitim programlarının ve ders kitaplarının Türk gençliğini ideolojik manada milliyetçi, muhafazakâr, dindar yetiştirdiği üzerineydi.
Milli Eğitim Bakanlığı Türk-İslâm Sentezi Eğitim Programı Sosyalizm Milliyetçilik
The republican regime planned to raise a new generation based on those principles which were stipulated by the Law on Unification of Education, and on the philosophy and the ideology of the new republic. Educational policies taking Turkish nationality as the basis were implemented based on the awareness of the significant part played by education. The educational policies were nationalistic. This nationalist nature, however, gave way to a more humanistic / socialist understanding after Ataturk. This understanding caused Turkish children to break away from their self and from the Kemalist ideology, and lean to alien “-isms”. As generations broke away from their selfhood and got lost, nationalist intellectuals argued that the posterity needed to be raised based on the understanding called the “Turkish-Islamic Synthesis” in order to ensure that they would be tied to national and spiritual values. Those intellectuals made scientific meetings and produced ideas for rendering this understanding the National Educational policy of the Republic. Some right-wing governments were inspired by this understanding in organizing their educational policies. Opposing the official opinion on how the posterity needed to be raised, the socialists harshly criticized the synthesist policy and educational policies. These criticisms argued that the educational programs and the textbooks aimed to raise, ideologically, a nationalist, conservative and religionist Turkish youth.
Ministry of National Education Turkish-Islamic Synthesis Educational Programs Socialist Nationalism
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Alan Eğitimleri |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 2014 |
Gönderilme Tarihi | 15 Şubat 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Cilt: 1 Sayı: 1 |