Rusya İmparatorluğu tarih sahnesine çıktığı günden itibaren içerisinde çok çeşitli sınıfları barındıran bir ülke olarak varlığını sürdürür. Kadim bir geçmişe sahip olan ülke, dışta savaşlarla uğraşırken kendi içerisinde insanların yaşam koşulları bakımından birçok sorunla yüzleşir. Ülkenin demagojik yapısının büyük çoğunluğunu oluşturan köylüler/toprak köleleri ise en çok problem yaratan konudur. Özellikle 19. yy. Rus edebiyatı yazarlarının eserlerinde sık sık işlediği ve eleştirdiği bu konu, 1861 yılında toprak köleliğinin kaldırılmasıyla tamamen sona ermez. Çarlık bildirgesindeki reforma rağmen getirilen şartlar küçük insanların yaşamlarında büyük bir iyileşme yaşanmasını sağlamaz. Köyde toprak kölesi olarak çalışan insanlar yayınlanan bildiriye göre toprak alma hakkına sahiptir, fakat sunulan koşullar ağır ve fiyatlar yüksek olduğu için çareyi şehirlere gidip çalışmakta bulurlar. Bunun sonucunda ise köylerde var olan kölelik şehirlerde devam eder ve bu insanlar ağır şartlar altında az bir ücretle çalışmak zorunda kalır. Dolayısıyla yaşanan sıkıntı sadece boyut değiştirir ve küçük insanların problemleri devam eder. L. N.Tolstoy’un 1863 yılında kaleme aldığı “Polikuşka” eseri de tam bu dönemde yaşanılan gelişmeler üzerine yazar tarafından kaleme alınır. Sanatkârın keskin gözlem gücüyle aktardığı eserde dönem içerisinde yaşayan köylülerin her ne kadar toprak köleliği kaldırılsa da yaşadığı sıkıntılı durumları, hayat şartları, eğitimsizlikleri ve buna bağlı olarak toplumda yaşanan ahlaki yozlaşma gözler önüne serilir. L. N.Tolstoy tarafından kaleme alınan eseri, edebî bir yapıtın derinlemesine incelenmesine olanak sağlayan yapı ve izlek bağlamında ele almak çalışmamızın özünü oluşturmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 22 Mart 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |