Dünyadaki nükleer santraller arasında en tehlikeli ve gü- vensiz santral kabul edilen Metsamor Santrali, Soğuk Savaş döneminde iki blok arasında yaşanan nükleer güç savaşı- nın bir ürünü niteliğindedir. İnşa edildiği tarihten itibaren ciddi kazalar geçiren santral, 1988’deki Spitak depremin- den sonra kapatılmış ve 1995’te hiçbir güvenlik önlemi alınmaksızın ekonomik gerekçelerle yeniden işletime alın- mıştır. En eski Rus teknolojisi ile inşa edilen Metsamor, Ağrı dağı fay hattında olmasının yanı sıra; reaktörün soğu- tulması için kullanılan suyun yetersizliği, nükleer yakıtını koruyacak koruma havzasının bulunmaması gibi birçok güvenlik ve teknik donanımdan yoksun olarak çalışmakta- dır. Santralin mimari tasarımının hatalı olması da diğer bir güvenlik zafiyeti olarak kabul edilmektedir. Ayrıca reaktö- rün soğutulmasında kullanılan atık suyun Aras nehri vası- tasıyla Hazar Denizi’ne ulaşması ve reaktörden çıkan rad- yoaktif yakıtların işgal altındaki Yukarı Karabağ’a gömül- mesi Metsamor’un neden olduğu ekolojik sorunlardan yal- nızca bazılarıdır. Günümüzde nükleer santrallerle ilgili standartlarda olmaması gereken her türlü özelliğin bulun- duğu Metsamor’un varlığı başta santrale 16 kilometre me- safedeki Türkiye olmak üzere Azerbaycan, İran ve tüm bölge için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Ancak kaza ris- ki oluşturan santrallerin kapatılmasına yönelik uluslarara- sı hukuk kurallarının yaptırım gücünün zayıf olması bölge ülkelerinin ciddi bir baskı oluşturmasını zorlaştırmıştır. Bu nedenle 40 bini aşkın kişinin ölmesine ve binlercesinin de sakat kalmasına neden olan Çernobil ile aynı teknolojiye sahip Metsamor’un ivedilikle kapatılması için özellikle böl- ge ülkeleri tarafından daha fazla propaganda yapılması ge- rekmektedir. Metsamor’a yalnızca 16 kilometre mesafede olması nedeniyle meydana gelebilecek muhtemel bir kaza- dan en fazla etkilenecek ülke olan Türkiye’nin butehdide karşı ne kendi kamuoyu nezdinde ne de uluslararası alan- da ciddi bir bilinç düzeyi oluşturamadığı görülmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Haziran 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 13 Sayı: 50 |