Yusuf Akçura, 19 Kasım 1914 tarihinde, Türk Ocağı’nda Türk, Cermen ve Slavların Münâsebât-ı Tarihîyyeleri” başlıklı bir konfe- rans verdi. İlk planda, başlıktan hareketle Akçura’nın bir tarih konferansı verdiği düşünülebilir. Ancak bu tarihî meselenin Os- manlı Devleti’nin I. Dünya Savaşı’na girdiği günlerde ele alınmış olması ilginçtir. Tam da büyük bir savaşın ortasında oldukları gün- lerde Türklerin, Cermenlerin, Slavların tarihî ilişkilerine dair bir şeyler söylemek kaçınılmaz olarak hâl-i hazırdaki ilişkiler, bilhas- sa savaş hakkında da bir şeyler söylemek demektir. Nitekim Akçu- ra, söz konusu ilişkileri tarihî bir çerçevede fakat içinde bulunulan savaş durumunu verecek ve meşrulaştıracak şekilde inceler. Türk- lerin Almanların yanında savaşa girişini, tarihte gördüğü iki büyük cereyanla izah eder. Bu cereyanlardan ilki Türkler ile Slavlar ara- sındaki tarihî çatışmadır. Bu çatışmada Cermenleri, Türklerin stra- tejik müttefiki olarak mütalaa eder. İkinci büyük cereyan ise İslâmiyet ve Hristiyanlık arasındaki mücadeledir. Akçura, İslâmi- yet-Hristiyanlık mücadelesinin son safhasında, İslâm dünyasının müttefiki olarak yine Cermenleri görür. Bu durumu da İngiltere- Almanya rekabeti ile açıklar. Neticede Akçura, tarihî verilerden hareketle, Osmanlı devletinin Almanların yanında birinci dünya savaşına girişini haklı ve gerekli bulur. Türklerin savaştaki duru- munu “tarihî mevzi” şeklinde kavramlaştırır. Türklerin, Slavlara ve İngilizlere karşı Almanların yanında savaşması çıkarlarına ve tarihî konumlarına en uygun olanıdır. Açıktır ki Akçura’nın uzak ve yakın tarihe dair yorumları Osmanlı Devleti’nin savaşa girişini meşrulaştırmaktadır. Fakat Akçura’nın bu konferansı sadece sava- şı meşrulaştırmak, belki de savaş kararını veren siyasîlere hoş gö- rünmek maksadıyla verdiğini düşünmek haksızlık olur. Akçura, konferanstaki temel düşüncelerini daha Balkan Savaşları’ndan ön- ce yazdığı çeşitli makalelerle işlemeye başlamıştır. Bu açıdan Ak- çura’nın düşünceleri sadece I. Dünya Savaşı özelinde değerlendiri- lebilecek pragmatik bir duruşun ürünü değildir.
Yusuf Akçura Birinci Dünya Savaşı Türk Al- man İlişkileri Türk Rus İlişkileri Türk İngiliz İlişkileri.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Eylül 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 13 Sayı: 51 |