Abdülhak Şinasi Hisar’ın bir aile anlatısı olarak şekillenen üç romanı (Fahim Bey ve Biz, Çamlıca’daki Eniştemiz, Ali Nizami Beyin Alafrangalığı ve Şeyhliği) yaşanmışlıkları anlatmasıyla hatıra-roman, romanların adında yer bulan merkez karakterlerin zaman içindeki değişimlerini konu edinmesiyle ise yetişme romanı özelliği gösterir. Romanlarda olayları hatırlama, aktarma ve anlamaya imkân veren zamansal mesafede karakterlerin de yer aldığı mekânın anlatıcı dilinde geçmişi özleyici bir hâl almasıyla ortaya çıkan nostaljik söylem, Abdülhak Şinasi Hisar’ın ifadelerinde Mazi Cenneti ve Boğaziçi Medeniyeti olarak karşılık bulur. Yeniden kurucu nostaljiden ziyade düşünsel bir nostaljinin sınırlarında dolaşan bu karşılık, temelde fanilik–ebedilik geriliminin ürettiği bir anlam arayışıdır. Faniliğe işaret eden şimdideki yırtılma, bir ebedîlik arzusu olarak geçmişe yönelir. Diğer bir deyişle bu arayışta Abdülhak Şinasi Hisar, yırtılan zamanın dinmeyen ağrısı olan şimdiyi, daimi bir oluşu (mazi cenneti) yâd ederek hafifletir. Bu yazıda ağrıyı dindiren bir mekânlaştırma tecrübesi olarak nostaljinin imkân ve problemleri Abdülhak Şinasi Hisar ve romanları özelinde araştırılacak, romanlarda betimleme ve anlatıcı yorumlarında açığa çıkan nostaljinin, kurgu enstrümanlarının ( anlatıcı, karakter, olay örgüsü, zaman kipleri vb.) şekillenmesini ne yönde ve nasıl etkilediği gösterilmeye çalışılacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 18 Sayı: 72 |