Azerbaycan önce Rus Çarlığı’nın, kısa bir bağımsızlık döneminin ardından ise Sovyet Rusya’nın hâkimiyeti altına düşmüştür. Esaret yıllarında Azerbaycan Türkleri her yönden ama bilhassa kültürel olarak ciddi baskılara maruz kalmıştır. Özellikle Sovyetler Birliği (SSCB) döneminde Türk kültürüne yönelik planlı ve programlı bir engelleme, hatta yok etme politikası takip edilmiştir. Uzun yıllar devam eden baskı ve engellemeye rağmen bağımsızlık mücadelesi döneminde ve sonrasında Azerbaycan Türklerinin kültürel açıdan büyük bir hafıza dönüşümü yaşadığına şahitlik etmekteyiz. Türk kültürünün yeniden nüfuz kazanması ve Azerbaycan halkının kültürel öze dönüşü, Türkiye’nin de desteğiyle sistematik bir süreç hâlini almıştır. İki ülke arasında imzalanan anlaşmalar, açılan diplomatik temsilcilikler, düzenlenen organizasyonlar, karşılıklı ziyaretler, vize kolaylığının sağlanması, sınır kapılarının açılması, öğrenci mübadelesi vs. bu amaca hizmet etmekteydi. Türkiye’nin çok hızlı biçimde Sovyetler sonrası yeni döneme uygun bir politika geliştirdiğini söylemek zordur. Bu büyük imparatorluğun böylesine hızlı dağılabileceğini tasavvur etmek o dönemde mümkün değildi. Bu nedenle yeni döneme göre bir dış politika belirlemek vakit almıştır diyebiliriz. Ancak zaman içinde Türkiye’nin sırtladığı misyon ve ortaya koyduğu vizyon, Türkiye ile Türk Cumhuriyetleri arasında kültürel, siyasi, ekonomik, askerî ve daha pek çok alanda işbirliğine, ortaklığa, hatta ittifaka dönüşmüştür.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Mart 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 19 Sayı: 73 |