Osmanlı Devleti’nin Somali ile olan ilişkisi Memlûk Devleti’nin yıkılış tarihi olan 1517’den başlayarak yaklaşık dört asır sürmüştür. Osmanlılar XVI. yüzyılın ilk çeyreğinde, Somali’de hâkimiyet tesis ettikleri bölgelere, o dönemde Avrupalıların henüz başlayan sömürgeci mantığının karşısında engelleyici bir güç olarak yerleşmiş ve bu mücadele esnasında bir taraftan kendi askerî güçlerine, diğer taraftan da yerli toplumlardan aldıkları maddi ve manevi desteğe dayanan bir yapı oluşturmuşlardır. Böylesine iç içe geçmiş olan yapı, XX. yüzyıl başına kadar devam etmiştir. Somali’nin özellikle Zeyla, Berbera, Bulhar ve diğer kıyı şehirlerini içine alan kuzey bölgesi Osmanlıların son dönemlerinde devletin bir parçasıydı. Osmanlı Devleti, Somali Kızıldeniz ve Habeşistan’da hâkimiyet kurma, baharat ticaret yolu ve kutsal toprakları koruma çabasını göstermekteydi. Somali kıyılarına Yemen üzerinden geçmekteydiler. 1863’te Hidiv olan İsmail Paşa, Afrika kıtasında yeni topraklar elde etmek için büyük çaba sarf etti ve Mısır Sudanı ile yakından ilgilenmeye başladı. 27 Mayıs 1866’da Sultan Abdülaziz'in emriyle Sevvakin ve Masavva kaymakamlıkları ona bağlandı. Mısır Savvakin ve Masavva limanlarına bağlandıktan sonra Kızıldeniz’in batısında bulunan Somali sahillerini kendisi verilmesi çalıştı. 1 Haziran 1875 tarihinde Sultan Abdülaziz’in fermanıyla bu limanlar Mısır Hidivine verilmiştir. Mısır eski hâliyle olmadığı için, Osmanlı İmparatorluğu eskiden olduğu gibi Somali üzerindeki hâkimiyeti için 9 Ekim 1887’de Humayun’dan Kızıldeniz’e iki veya üç gemilik bir donanma görevlendirdi. Somali’nin kuzeyini kapsayan ve Kızıldeniz'in girişini kontrol eden stratejik kısım, kısmen Etiyopya Devleti'nin tamamı olmasa da 1555 ile 1916 yılları arasında 361 yıl boyunca kısmen Osmanlı Hükûmetine bağlı kaldı. XIX. yüzyılın sonuna doğru Somali, Avrupalı sömürgecilerin kontrolüne girmiş ve böylece Osmanlı Devleti ile Somali ilişkisi sona ermiştir. Osmanlı Devleti’nin Somali’deki reform politikalarını, özellikle Harar bölgesinde güvenliği yaymaya, Somaliler ile Gala kabileleri arasındaki savaşları sona erdirmekle başladı. Sonra medreseler kurarak doğru İslâm öğretilerinin bölgede yayılmasını hedefledi. Bu nedenle ilave olarak Osmanlı yönetimi, çabalarını imara ve kalkınmaya yönlendirdi. Ayrıca hastane inşa edildi. Aynı anda Osmanlı Devleti, halkın daha iyi ve verimli tarım yöntemlerini öğrenmeleri için Hindistan’dan kahve ve tarım uzmanları getirttirmiştir.
This study focuses on the Ottoman and Somali relations which began in 1517, when the Memlûk State collapsed, and continued for almost four centuries. The northern region of Somalia including Zeyla, Berbera, Bulhar and some other coastal cities, was a part of the state in the last period of the Ottomans. The Ottoman State was in an effort to establish dominance in the Red Sea and Abyssinia. The Ottomans were also trying to protect “The Spice Trade Route” and the holy lands. They were passing to the Somali coast via Yemen. Ismail Pasha, who became a Khedive in 1863, made great efforts to acquire new lands in the African continent and became closely interested in the Egyptian Sudan. In May 27, 1866, he took Sewakin and Massewa harbors on the Red Sea under his control with the consent of Sultan Abdulaziz. After linking Sewakin and Massewa with Egypt, he worked to take Red Sea’s coastal areas as well. On 1 June 1875, Khedive acquired Somali’s coast lands with the consent of Sultan Abdulaziz. As a result, the Ottomans regained these lands on October 1887. Because Egypt was no longer in position to rule, Ottomans sent two or three naval ships to protect their interests in the Red Sea areas. In this way, Somali’s Red Sea coasts and some areas of Yemen and Abyssinia stayed under the rule of Ottomans from 1555 to 1916, for exactly 361 years. By the end of the XIXth century, the Somali territories fell under the control of European colonizers, and the relationship between Somali and the Ottoman State came to an end. The reform policies of the Ottoman Empire began to spread in Somalia, especially in the Harar region by ending the wars between the Somalis and Gala tribes. They established some madrasas there because the purpose was to spread the correct Islamic teachings in the region. In addition to that, the Ottoman administration directed its efforts towards reconstruction and development in the region. That’s why they built a hospital and at the same time, the Ottoman Empire brought coffee and agricultural experts from India to help the people of the region learn more efficient farming methods to produce their own unique coffee and other agricultural products.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2021 |
Gönderilme Tarihi | 20 Ocak 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 6 |