Literatürde, Sanayi Devrimi ile birlikte gündeme gelen kapitalist toplumun ardından üretim sürecinde bilginin ana unsur kabul edildiği enformasyon toplumuna geçiş yapıldığı belirtilmektedir. Enformasyon toplumunun ardından gündeme gelen süper akıllı toplum, en basit ve net ifadelerle, dijitalleşme ve yapay zekâ ile entegre olmuş bir sosyal yapıya gönderme yapmaktadır. Yapay zekâ, süper akıllı toplumun en kritik etmenlerinden bir tanesidir. Yapay zekâ kavramı hem çeşitli kullanım alanlarına hem de parçalı bir yapıya sahip olması nedeniyle tanımlanma açısından değişik görüşleri bünyesinde barındırmaktadır. Marx ve Engels’in temellerini attığı, Lenin’in ise geliştirdiği hegemonya kavramı, Gramsci tarafından siyasi alanla kısıtlı kalan içeriğinden kurtarılmış, genişletilerek ve değişime uğratılarak üst sınıfların alt sınıflara karşı üstünlüğü biçiminde değerlendirilir hâle gelmiştir. Bu bağlamda Gramsci’nin hegemonya tanımlaması, baskın sosyal ilişkiler ve üretim sistemleri göz önünde bulundurulduğunda, günümüz toplumlarına daha uygun bir görünüm sergilemektedir. Geldiği konum itibariyle yeni iletişim teknolojileri, halkla ilişkiler de dâhil pek çok alanı ve bunların faaliyetlerini etkilemekte, bu bağlamda yapay zekânın kullanımına olanak vermektedir. Yapay zekânın halkla ilişkiler amaçlı kullanımı, eleştirel bir bakış açısına tabi tutulduğu takdirde, ön yargılı olması ve objektif veriler sağlayamaması, böylece gerçeklik algısını belirleyerek manipülasyona olanak tanıması, nihayetinde de dijital eşitsizliği tetiklemesi gibi faktörler göz önünde bulundurulduğunda var olan hegemonyanın yeniden üretilmesine yol açabilmektedir.
In the literature, it is stated that after the capitalist society that came up with the Industrial Revolution, there has been a transition to the information society in which information is considered the main element in the production process. The super smart society, which came to the agenda after the information society, refers to a social structure integrated with digitalisation and artificial intelligence in the simplest and clearest terms. Artificial intelligence is one of the most critical factors of the super smart society. The concept of artificial intelligence, due to its various areas of use and its fragmented structure, embodies different views in terms of definition. The concept of hegemony, which was founded by Marx and Engels and developed by Lenin, was rescued from its content limited to the political field by Gramsci, expanded and modified, and became evaluated as the superiority of the upper classes over the lower classes. In this context, Gramsci's definition of hegemony is more appropriate for today's societies when dominant social relations and production systems are taken into consideration. Due to its current position, new communication technologies affect many fields and their activities, including public relations, and in this context, enable the use of artificial intelligence. The use of artificial intelligence for public relations, if subjected to a critical point of view, can lead to the reproduction of the existing hegemony, considering factors such as being biased and unable to provide objective data, thus allowing manipulation by determining the perception of reality, and ultimately triggering digital inequality.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İletişim Çalışmaları, Halkla İlişkiler |
Bölüm | Görüş Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Ekim 2023 |
Gönderilme Tarihi | 10 Haziran 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: 11 |