Para talebi fonksiyonun istikrarlı ve iyi tanımlanmış olması para politikası uygulayıcılarının daha etkin kararlar almasını sağlamaktadır. Bu amaçla, etkin para politikası uygulayabilmek için para talebinin belirleyicilerinin neler olduğu literatürde sıklıkla tartışılmaktadır. Tartışmanın temelinde bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmelere bağlı olarak özellikle 2000’li yıllardan sonra çeşitlenen finansal yeniliklerin para talebini nasıl etkilediği ya da etkileyeceği yer almaktadır. Bu çalışmada, finansal yeniliklerin para talebi üzerindeki olası etkileri BRICS-T için 2000-2018 dönemi, G7 ülkeleri ve üst orta gelir ülkeler için 1997-2016 dönemi için panel veri analiz kapsamında incelenmiştir. Elde edilen bulgular, finansal yeniliklerin para talebi üzerinde pozitif yönlü etkileri olduğunu ortaya koymaktadır. Bu sonuç, gelecekte uygulanacak para politikası stratejilerini belirlemek isteyen para politikası otoriterlerinin finansal yenilikleri yakından takip etmeleri gereğini ortaya koymaktadır.
Stable and well-defined function of money demand enables monetary policy implementers to make more effective decisions. For this purpose, the determinants of money demand for effective monetary policy are frequently discussed in the literature. The basis of the discussion is how financial innovations, which have diversified since the 2000s depending on the developments in IT technologies, affected or will affect the demand for money. In this study, for the BRICS-T 2000-2018 period and also for G7 and upper middle-income countries 1997-2016 period, were examined in panel data analysis for the possible effects of financial innovation on money demand. The results obtained indicate that financial innovations have positive effects on money demand. This result reveals the necessity of closely monitoring financial innovations by monetary policy authorities who wish to determine the future monetary policy strategies.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Ekonomi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 14 Eylül 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 1 Sayı: 1 |
Karadeniz Ekonomi Araştırmaları Dergisi
Karadeniz Teknik Üniversitesi
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanlığı
Trabzon