Osmanlı Devleti girdiği son savaş olan Birinci Dünya Savaşı’nı dramatik bir şekilde kaybetmiştir. Bundan sonraki süreçte Osmanlı topraklarının geleceğinin nasıl şekilleneceği tartışmaları başlamıştır. Mondros Mütarekesi bu konuda birtakım ipuçları vermiştir. Bu mütareke birtakım muğlak hükümleri itibariyle Anadolu’yu gelecekteki işgallere karşı savunmasız bırakacak bir zemin hazırlamaktaydı. Mütareke sonrası yaşanan otorite boşluğu Anadolu’nun birçok bölgesinde olduğu gibi Doğu Karadeniz Bölgesi’nde de kargaşa ortamına neden olmuştur. Ermeniler ve Rumlar aldıkları dış desteğin de etkisiyle bulundukları bölgelerde ayrılıkçı faaliyetlere girişmişlerdir. Buna karşın bu bölgelerde yaşayan Müslüman ahali hem bu ayrılıkçılara hem de olası işgal girişimlerine karşı mücadele etme yolunu seçmişlerdir. Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgelerinde Pontus ve büyük Ermenistan devletlerinin kurulacağı yönündeki çabaların artması üzerine bu bölgelerin en önemli direniş örgütleri olan Vilâyât-ı Şarkıyye Müdâfaa-i Hukûk-ı Milliyye Cemiyeti’nin Erzurum şubesiyle Trabzon Muhâfazai Hukuk Cemiyeti 23 Temmuz-7 Ağustos 1919 tarihleri arasında Erzurum’da ortak bir kongre düzenlemişlerdir. Erzurum Kongresi’nde ele alınan konular arasında Doğu Karadeniz Bölgesi’ndeki gelişmeler önemli yer tutmuştur. Bu durum kongre beyannamesine de yansımıştır. “Trabzon Vilayeti ve Canik Sancağı’nın doğu vilâyetlerinin hiçbir sebep ve bahane ile birbirlerinden ve Osmanlı camiasından ayrılmasının mümkün olmadığı; bölgedeki Müslümanların öz kardeş sayıldığı; her türlü işgal ve müdahalenin Pontus ve Ermeni devleti kurulması amacına yönelik sayılacağından birlikte savunma ve direnme esasının benimsendiği” gibi beyannamede yer alan maddeler bu açıdan önemlidir. Erzurum Kongresi’yle teşkilatlanarak ivme kazanan Millî Mücadele hareketi Anadolu’daki işgal girişimlerine ve bölgesel isyan hareketlerine karşı kısa süre sonra başarılı neticeler almaya başlamıştır. Bu bağlamda Doğu Karadeniz Bölgesi’ndeki Pontusçu çetelerle de mücadele edilmiş ve 1921 senesi sonu itibariyle de bu mesele kapanmıştır. Bu makalede Erzurum Kongresi merkeze alınarak Mondros Mütarekesi sonrası Doğu Karadeniz Bölgesi’ndeki durum genel hatlarıyla değerlendirilmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 6 Sayı: 10 |
The Journal of Institute of Black Sea Studies is an Open Access journal and provides immediate open access to its contents. The Journal aims to promote the development of global Open Access to scientific information and research. The Publisher provides copyrights of all online published papers (except where otherwise noted) for free use of readers, scientists, and institutions (such as link to the content or permission for its download, distribution, printing, copying, and reproduction in any medium, except change of contents and for commercial use), under the terms of Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International (CC BY-NC 4.0). License, provided the original work is cited. Written permission is required from the publisher for use of its contents for commercial purposes.
The Journal of Institute of Black Sea Studies is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International (CC BY-NC 4.0).