Türklerde ölüm, yaşamın bir parçası olarak kabul edildiğinden, ölen kişinin ruhu için saygı duyulan ve ölümsüzlüğü temsil eden bir mezarın olması büyük önem taşımaktadır. Somut kültürel mirasımızın önemli öğelerinden biri olan mezarlar ile mezar taşları, yapıldıkları dönemin ekonomik, sosyal ve kültürel yapısı hakkında bilgiler vermektedir. Ayrıca bölgenin yaşam, inanç ve sanat özelliklerini yansıtmaları bakımından tarihi vesika niteliği taşımaktadır.
Anadolu’daki önemli yerleşmelerden biri olan Niksar, Türk İslam mezarları ve mezar taşları bakımından oldukça zengindir. İlçe merkezindeki Anadolu’nun en eski Türk mezarlıklarından olan Melikgazi Mezarlığı dışında, Niksar’a bağlı köylerde de Osmanlı Dönemi’ne ait mezarlar ve mezar taşları bulunmaktadır. Bu köylerden biri olan Niksar’a 26 km uzaklıktaki Büyükyurt köyünde çantı teknikli mezarlar tespit edilmiştir.
Bu çalışmada Niksar ilçesinin Büyükyurt köyü mezarlığı ele alınarak tanıtılmış ve şimdiye kadar örneği bilinmeyen çantı tekniğinde ahşap mezarlar üzerine bir değerlendirme yapılmıştır. Ayrıca çantı teknikli mezarların Türk-İslam mezar geleneği içerisindeki yeri belirlenmeye çalışılmıştır. Anadolu’da fazla yaygın olmayan bir mezar tipi olan çantı teknikli bu mezarların korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması önem taşımaktadır.
Since death is considered a part of life in Turks, it is of great importance to have a tomb that is respected for the soul of the deceased and represents immortality. Tombs and tombstones, which are one of the important elements of our tangible cultural heritage, provide information about the economic, social and cultural structure of the period in which they were made. In addition, they have the quality of historical documents in terms of reflecting the life, faith and art characteristics of the region.
Niksar, one of the important settlements in Anatolia, is very rich in terms of Turkish-Islamic tombs and tombstones. Apart from the Melikgazi Cemetery, which is one of the oldest Turkish cemeteries in Anatolia in the district center, there are graves and tombstones belonging to the Ottoman Period in the villages connected to Niksar. In the village of Büyükyurt, which is 26 km away from Niksar, one of these villages, tombs with çanti technique have been identified.
In this study, the Büyükyurt village cemetery of Niksar district was introduced by considering and an evaluation was made on wooden graves in the çanti technique, the example of which has not been known until now. In addition, it has been tried to determine the place of tombs with çanti technique within the Turkish-Islamic burial tradition. It is important to protect these tombs with çanti technique, which is a type of tomb that is not very common in Anatolia, and to transfer them to future generations.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Eylül 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 9 Sayı: 19 |
The Journal of Institute of Black Sea Studies is an Open Access journal and provides immediate open access to its contents. The Journal aims to promote the development of global Open Access to scientific information and research. The Publisher provides copyrights of all online published papers (except where otherwise noted) for free use of readers, scientists, and institutions (such as link to the content or permission for its download, distribution, printing, copying, and reproduction in any medium, except change of contents and for commercial use), under the terms of Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International (CC BY-NC 4.0). License, provided the original work is cited. Written permission is required from the publisher for use of its contents for commercial purposes.
The Journal of Institute of Black Sea Studies is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International (CC BY-NC 4.0).