Abortion is a topic that has been discussed as a current problem in social, cultural, ethical, psychological, legal, medical and religious fields since it was first implemented around the world. In order to prevent abortion, some countries prohibit it completely or impose severe restrictions. In countries where abortion is prohibited, unsafe abortion operations are encountered and women's deaths occur due to the inability to access safe abortion. Abortion is one of the important ethical issues that should be addressed in terms of mother, father and fetus, in which the physician is also involved in the process with its medical aspects. One of the main questions of ethical debates in abortion is when the fetus will be considered alive. These debates mostly arise from the conflict between the right of the woman to decide on her body and the right to live for the future of the fetus, which has not yet acquired a personality. It is not possible to talk directly about the termination of pregnancy. Therefore, each event should be evaluated on its own. In order to reduce abortion rates, unwanted pregnancies should be prevented first, instead of restrictive laws. For this, it is necessary to provide training on family planning methods and to make the use of these methods widespread.
Kürtaj, dünya genelinde ilk uygulanmaya başladığından itibaren toplumsal, kültürel, etik, psikolojik, hukuki, tıbbi ve dini alanlarda güncel bir problem olarak tartışılan konudur. Kürtajı engellemek için, bazı ülkelerde tamamen yasaklanmakta ya da ciddi kısıtlamalar getirilmektedir. Kürtajın yasak olduğu ülkelerde güvenli olmayan kürtaj operasyonlarına rastlanmakta ve güvenli kürtaja erişememe dolayısıyla kadın ölümleri karşımıza çıkmaktadır. Kürtaj, anne, baba ve fetüs açısından ele alınması gereken, tıbbi yönleri ile hekimin de sürece dahil olduğu önemli etik sorunlardan biridir. Kürtajda etik tartışmaların temel sorularından biri fetüsün ne zaman canlı olarak kabul edileceğidir. Bu tartışmalar daha çok kadının bedeni üzerindeki karar verme hakkı ile henüz kişilik kazanmamış fetüsün geleceğe dair yaşama hakkının çatışmasından kaynaklanmaktadır. Gebeliğin sonlandırılmasına ilişkin tek bir doğrudan bahsetmek mümkün değildir. Bu nedenle her olay kendi içinde değerlendirilmelidir. Kürtaj oranlarını azaltmak için kısıtlayıcı kanunlar yerine öncelikle istenmeyen gebeliklerin önüne geçilmelidir. Bunun için de aile planlaması yöntemleri ile ilgili eğitimlerin verilmesi ve bu yöntemlerin kullanımının yaygın hale getirilmesi gerekmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Doğum ve Kadın Hastalıkları Hemşireliği |
Bölüm | Derleme Makale |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Kasım 2024 |
Gönderilme Tarihi | 22 Mart 2024 |
Kabul Tarihi | 25 Kasım 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 10 Sayı: 3 |