Bu çalışma, Gürcü edebiyatında romantizm akımının ortaya çıkışını, 19. yüzyılın başındaki tarihsel dönüşümler ve kültürel kırılmalar bağlamında incelemektedir. Romantizm, Avrupa merkezli bir estetik hareket olarak doğmuş olmakla birlikte, Gürcistan özelinde yalnızca bireysel duygulanımın değil, aynı zamanda ulusal kimliğin yeniden inşasında işlevsel bir söylem alanına dönüşmüştür. Gürcistan’ın Rus İmparatorluğu tarafından ilhakı sonrasında gelişen toplumsal travma, bireysel melankoli ile kolektif özgürlük arzusunun iç içe geçtiği özgün bir edebi yönelime zemin hazırlamıştır. Bu çerçevede, Aleksandre Chavchavadze’nin iki kültür arasında kurduğu estetik sentez ile Nikoloz Baratashvili’nin bireysel ve ulusal düzlemde inşa ettiği varoluşçu şiirsel yapı, Gürcü romantizminin kurucu boyutlarını oluşturur. Çalışma, romantizmin yalnızca Batı'dan aktarılan bir etkilenme biçimi olmadığını; aynı zamanda Gürcü toplumunun tarihsel belleği, geleneksel şiir formasyonları ve siyasal mücadeleleriyle şekillenen çok katmanlı bir edebi dönüşüm olduğunu ileri sürmektedir. Gürcü romantizmi, bu bağlamda hem klasik şiirin biçimsel kalıplarına karşı estetik bir başkaldırı hem de modernleşme sürecinde kimliksel bir uyanışın ifadesi olarak değerlendirilmiştir.
: Gürcü Edebiyatı Romantizm Ulusal Kimlik Tarihsel Bellek Aleksandre Chavchavadze.
This study examines the emergence of the Romantic movement in Georgian literature within the context of the historical transformations and cultural ruptures of the early 19th century. While Romanticism originated as an aesthetic movement in Western Europe, in the case of Georgia, it evolved into a discursive field that functioned not only to express individual emotion but also to reconstruct national identity. Following the annexation of Georgia by the Russian Empire, the resulting social trauma laid the groundwork for a unique literary tendency where personal melancholy intertwined with collective aspirations for freedom. In this regard, Aleksandre Chavchavadze’s aesthetic synthesis between Eastern and Western traditions, along with Nikoloz Baratashvili’s existential poetic structure that incorporates both individual and national dimensions, form the foundational framework of Georgian Romanticism. This article argues that Romanticism in Georgia was not merely a process of Western influence but rather a multi-layered literary transformation shaped by historical memory, traditional poetic forms, and political struggles. In this context, Georgian Romanticism is interpreted both as an aesthetic rebellion against classical poetic conventions and as an expression of identity awakening in the course of modernization.
Georgian Literature Romanticism National Identity Historical Memory Aleksandre Chavchavadze.
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Kafkas Dilleri, Edebiyatları ve Kültürleri |
| Bölüm | Araştırma Makalesi |
| Yazarlar | |
| Gönderilme Tarihi | 14 Haziran 2025 |
| Kabul Tarihi | 5 Kasım 2025 |
| Erken Görünüm Tarihi | 2 Aralık 2025 |
| Yayımlanma Tarihi | 12 Aralık 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 36 |