Eski Türkçe denince akla şu üç dönem gelir: Orhun Türkçesi, Uygur Türkçesi, Karahanlı Türkçesi. Uygur Türkçesi, Eski Türkçenin ikinci dönemini oluşturur. Uygurlardan günümüze çok sayıda eser kalmıştır. Bunlardan bir tanesi, 10.yy.da Çinceden Uygurcaya çevrilen İyi-Kötü Prens Öyküsü’dür. Hikâyeye göre, uzak ve tehlikeli diyarlara gidip oradaki kıymetli mücevheri getirerek bütün insanlara fayda sağlamayı amaç edinen iyi düşünceli prens, kral babası izin vermediği için bu yolculuğa çıkamaz. Israrları sonuç vermeyince açlık grevine giden prens, altıncı günün sonunda kral babasının izin vermesiyle grevi sonlandırır ve bu yolculuğa çıkar. Kaynaklara göre tarihte ilk açlık grevi 1881-1894 yılları arasında, Rusya’da yapılmıştır. Ancak, 10. yüzyılda Çinceden Uygur Türkçesine çevirisi yapılan söz konusu hikâyede bir açlık grevinin anlatılması, bu eylemin o dönemden beri insanlar ve milletler arasında bilindiğini göstermektedir. O dönemle bugünü kıyasladığımızda, günümüzde insanların seslerini daha çok duyurabildikleri görülmektedir.
The Old Turkish consists of those three periods: Orhun Turkish, Uigur Turkish and Karahanlı Turkish. Uigur Turkish is the second period of the Old Turkish. There are many studies from Uigur Turkish to now. One of them is “İyi-Kötü Prens Öyküsü” translated to Turkish language from Chinese in the 10th century. According to the story, the kindhearted prince who intended going to remote, dangerous places and bringing the precious jewel to benefit the people can not go on this travel because of his father did not allow. The prince who went on hunger strike as his insistence did not resulted gives an end to the strike after six days as his father king allowed him and begins the travel. According to the sources, the first hunger strike was held in Russia between the years 1881-1894. But, explaining a hunger strike in this story which was translated to Chinese from Turkish language in the 10th century shows that this action was known among the people and the nations since that time. When we compare that time with today it is seen that people can make their voices heard more today.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Nisan 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 19 |