Anonim ve limited şirketlerde ortak ve alacaklılar doğrudan zararlarının tazmini için yönetim/müdürler kurulu üyelerine karşı sorumluluk davası açtıklarında tazminat şirkete değil kendilerine ödenmektedir. Bu durum ortak ve alacaklılarla birlikte şirketin de doğrudan zarara uğradığı ihtimalde şirketin aleyhine sonuç doğurmaktadır. Zira ortak ve alacaklılar şirketten önce harekete geçip zararlarını tazmin ettiklerinde genellikle yöneticilerin malvarlığında başvurabilecek bir meblağ kalmamakta, şirket zararını tazmin edememe riskiyle karşılaşmaktadır. Bu risk şirket iflas ettiğinde daha da belirgin hale gelmektedir. Nitekim iflas gerçekleştiğinde şirket adına sorumluluk davası açılabilmesi için ikinci alacaklılar toplantısında bu yönde bir karar alınması gerektiğinden, bu karar alınana kadar ortak ve alacaklılar önceden harekete geçip yöneticilerin mal varlığından öncelikle faydalanmakta, yöneticilerin mal varlığında şirketin başvurulabileceği bir meblağ kalmamaktadır. Bunun önüne geçmek isteyen İsviçre Federal Mahkemesi ortak ve alacaklılarla birlikte şirketin de doğrudan zarara uğradığı ihtimalde ortak ve alacaklıların sorumluluk davası açabilmeleri için münhasıran kendi menfaatlerini koruma amacı güden bir normun ihlali şartını aramakta, böylece ortak ve alacaklıların dava hakkını önemli ölçüde kısıtlamaktadır. Federal Mahkeme, başlangıçta hem iflas içinde hem de iflas dışında benimsediği bu uygulamasını güncel kararlarında sadece iflas halinde devam ettirmektedir. Çalışmamızda İsviçre Federal Mahkemesi’nin bu konudaki uygulaması incelenmektedir.
Sorumluluk Davası Doğrudan Zarar Dolaylı Zarar Öncelikle Yararlanma Münhasıran Ortak ve/veya Alacaklıların Menfaatini Koruma Amacı Güden Norm
Wenn Gesellschafter und Gläubiger in Aktiengesellschaften und Gesellschaften mit beschränkter Haftung eine Haftungsklage gegen die Mitglieder des Vorstands/Geschäftsführers auf Ersatz ihrer direkten Verluste einreichen, wird die Entschädigung ihnen und nicht der Gesellschaft gezahlt. Diese Situation hat negative Folgen für das Unternehmen, wenn das Unternehmen zusammen mit den Gesellschaftern und Gläubigern einen direkten Verlust erleidet. Denn wenn Gesellschafter und Gläubiger vor dem Unternehmen klagen und ihre Verluste kompensieren, steht dem Vermögen der Geschäftsführer in der Regel kein Betrag zur Verfügung und das Unternehmen läuft Gefahr, seine Verluste nicht ausgleichen zu können. Dieses Risiko wird noch deutlicher, wenn das Unternehmen in Konkurs geht. Denn da in der zweiten Gläubigerversammlung eine entsprechende Entscheidung getroffen werden muss, um im Namen des Unternehmens im Falle einer Insolvenz eine Haftungsklage einzureichen, greifen Gesellschafter und Gläubiger vorab ein und profitieren vor allem davon das Vermögen der Manager, und es gibt keinen Betrag, der für das Vermögen der Gesellschaft im Vermögen der Manager verwendet werden könnte. Das Schweizer Bundesgericht, das dies verhindern will, fordert den Verstoß gegen eine Norm, die den Schutz der Interessen der Gesellschafter und Gläubiger zum Ziel hat, damit die Gesellschafter und Gläubiger für den Fall, dass das Unternehmen zusammen mit der Gesellschaft eine Haftungsklage einreichen kann Gesellschafter und Gläubiger unmittelbar geschädigt werden, wodurch die Klagerechte der Gesellschafter und Gläubiger erheblich eingeschränkt werden. Das Bundesgericht hält an dieser Praxis, die ursprünglich sowohl im Insolvenzverfahren als auch außerhalb des Insolvenzverfahrens angewandt wurde, in seinen aktuellen Entscheidungen nur im Insolvenzfall fest. In unserer Studie wird die Anwendung des Schweizer Bundesgerichts zu dieser Frage untersucht.
Haftungsklage direkter Schaden indirekter Schaden in erster Linie Nutzen Norm die ausschließlich auf den Schutz der Interessen von Partnern und/oder Gläubigern abzielt
In joint stock and limited liability companies, when partners and creditors sue against company directors for compensation of their direct losses, the compensation obtained is paid to them, not to company. This situation has consequences against the company, in case the company suffers a loss as well as partners and creditors. Because, when partners and creditors take action before the company and compensate their losses, there is usually no amount that can be applied in the assets of the managers, and the company faces the risk of not being able to compensate its losses. This risk becomes even more apparent when the company goes bankrupt. As a matter of fact, in order to file a liability lawsuit on behalf of the company in the event of bankruptcy, a decision must be taken to file a liability lawsuit at the second meeting of creditors. Until this decision is taken, partners and creditors take action in advance and benefit primarily from the assets of the managers, and there is no amount that can be applied by the company in the assets of the managers. In order to prevent this, the Swiss Federal Court seeks the condition of violation of a norm that aims exclusively to protect their own interests so that partners and creditors can file a liability lawsuit in case the company, together with the partners and creditors, is directly damaged. Thus it significantly restricts the right of action of partners and creditors. The Federal Court maintains this practice, which was initially adopted both in and out of bankruptcy, in its current decisions only in case of bankruptcy. In our study, the application of the Swiss Federal Court on this issue is examined.
Liability Claim Direct Damage Indirect Damage Benefit First Norm That Aims Exclusively Protect the Interests of Shareholders and Creditors
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Şirketler ve Dernekler Hukuku |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 19 Eylül 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ekim 2023 |
Gönderilme Tarihi | 18 Ağustos 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 3 Sayı: 2 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.