Sınır ve sınır güvenliği konuları doğrudan ve dolaylı olarak, başta devletler olmak üzere, bölgesel ve küresel düzeyde aktörleri etkileyen, gerektiğinde önem derecesi çok öncelikli olan ve hatta Rusya-Ukrayna gerginliğinde olduğu gibi tüm dünyanın dikkatini üzerine çekerek, uluslararası güvenliği ve politikaları etkileyen, ihtiyaç duyulmadığında ise pek önemsenmeyen ve hatta “debordering” anlayışı çerçevesinde sınırların varlığını sorgulayan, çok geniş açılı bir yelpazede çeşitli yer almaktadır. Bu yüzden sınır ve sınır güvenliği konularında genel kabul görmüş teori ve mantık pek ortaya konulamamış, güvenlik yaklaşımlarıyla sınır güvenliğini entegre eden çok az çalışma kaleme alınmıştır. Sınır güvenliği konusu, içerisinde, sınır anlaşmazlıkları, çatışmalar, göç, kaçakçılık ve terörün gibi tehditlerin yansı sıra, konvansiyonel anlamda birçok tehdidin odaklandığı bir alandır. Sınır güvenliği içerisinde hem güvenlik sorunsalı, hem de küresel, konvansiyonel ve asimetrik tehdit boyutu yer almaktadır. Sınır güvenliğine ilişkin olarak güvenlikleştirilecek tehdit unsurlarının çeşitliliği de konuya ilişkin belirli bir mantığın ortaya konmasını güçleştirmektedir. Bununla birlikte sınır güvenliğinin temel amacı, asıl aktörün devlet olarak kabul edildiği bir sistemde, sınır hattı ile belirli değerler bütünü olarak kabul edilen ülke, insan topluluğu ve egemenliğin korunmasını, hayatta kalabilmesinin yansı sıra ülkelerin ve bölgenin refahı için yasal geçişlerin sürekliliğinin sağlanmasıdır. Kısaca sınır güvenliği, “güvenlik” ve “özgürleşme”yi optimum düzeyde sağlayacak bir bakış açısını gerektirmektedir. Bu çalışmanın amacı, sınır güvenliğinin, Kopenhag Okulu ile sınır ve sınır güvenliğine yönelik belli başlı yaklaşımları esas alarak, belirli bir sınır güvenliği mantığını ortaya koyabilmektir. Böylece, sınır güvenliğinin sadece klasik güvenlik bakış açısıyla askeri güvenlik anlamına gelmediği, aynı zamanda siyasi, ekonomik, toplumsal ve çevresel birçok güvenlik sektörlerini de kapsadığı, güvenlikleştirme yapılırken aynı zamanda önlemlerin de ortaya konması ve bunun söylemlerle desteklenerek belirli bir politika haline getirilmesi gerektiği, optimum sınır güvenliğinin ülke içerisinde, sınır hattında ve sınır ötesinde birbirine bağlı ve etkileşim içerisinde olan önlemler ve sektörler ile ele alınması gerektiği ortaya konmaktadır. Bu makale, sınır güvenliğine yönelik yapılabilecek akademik çalışmalara bir giriş mahiyetinde tasarlanmış, sınır güvenliğinin, güvenlik disiplini içerisinde ayrı bir çalışma konusu olarak ele alınmasına yönelik bir öngörü olarak hazırlanmıştır. Böylece hem sınırların ve devletlerin güvenliği sağlanırken, hem de emek, sermaye ve malların serbest geçişlerinin yapılarak, bölge ve ülke ekonomisine katkı sağlanabileceği öngörülmüştür.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 2 Kasım 2022 |
Gönderilme Tarihi | 29 Mart 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |