As a rapidly developing field based on technological development, Artificial Intelligence (AI) has significant impacts on developments regarding international security and policies. The main reason of this impact lies at the heart of the fact that states regard technological developments arising in the field of AI as an opportunity to enhance their hard powers. In this framework, states make efforts to plan their AI management activities, particularly collection and analysis of intelligence, creation of new logistics opportunities, development and management of cyber space operations in line with their aim to produce more sophisticated military weapons as compared to the past. In terms of their technological opportunities and economic development levels, the United States of America (USA), the People’s Republic of China (PRC) and the Russian Federation (RF) are pioneers of using AI applications as a new generation security and hard power instrument. In this respect, competition with regards to utilisation of AI sector as a hard power, security and intelligence instrument between USA, RF and PRC directly affects international system. In the light of points indicated, this article will basically evaluate the impact of AI management planning on international security. In this scope, impacts of states’ main approaches about AI management upon international security will be analysed from a realistic perspective in terms of concepts of balance of power, international competition processes and security dilemma. In the final section of this article, a future perspective on this matter will be set forth.
Artificial Intelligence Military Power Intelligence Capacity International Security International Competition Security Dilemma The Balance of Power
Teknolojik ilerlemelere bağlı bir alan olarak hızla gelişen yapay zekâ (YZ), uluslararası güvenlik ve politika ile ilgili gelişmelere de önemli etkilerde bulunmaktadır. Bu etkinin temel nedeni devletlerin YZ alanı ile ilgili olarak ortaya çıkan teknolojik gelişmeleri, askerî (sert) güçlerini artırmaya yönelik bir fırsat olarak görmelerinden kaynaklanmaktadır. Bu çerçevede devletler YZ yönetimine ilişkin faaliyetlerini, özellikle istihbarat toplama ve analiz etme, yeni lojistik imkanları yaratma, siber uzay operasyonları geliştirme ve yönetme, geçmişe kıyasla çok daha sofistike askerî silah türleri üretme amaçları doğrultusunda planlamaya gayret göstermektedirler. YZ uygulamalarının yeni nesil bir güvenlik ve askerî güç enstrümanı olarak kullanılmasına yönelik planlamaların öncülüğünü ise sahip oldukları teknolojik imkanlar ve ekonomi gelişmişlik düzeyleri kapsamında Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) ve Rusya Federasyonu (RF) yapmaktadır. Bu doğrultuda ABD, RF, ÇHC arasında YZ sektörünün bir askerî güç, güvenlik ve istihbarat enstrümanı olarak kullanılmasına yönelik rekabet süreçleri, doğrudan uluslararası sistemi de etkilemektedir. Belirtilen hususlar dahilinde bu makalede temel olarak YZ yönetimine ilişkin planlamaların uluslararası güvenlik üzerine etkileri değerlendirilecektir. Bu kapsamda devletlerin YZ yönetimi ile ilgili temel yaklaşımlarının uluslararası güvenliğe etkileri, güç dengesi, uluslararası rekabet süreçleri ve güvenlik ikilemi (security dilemma) kavramları kapsamında realist bir bakış açısıyla analiz edilecektir. Çalışmanın sonuç bölümünde ise konu ile ilgili bir gelecek perspektifi ortaya konmaya çalışılacaktır.
Yapay Zekâ Askerî Güç İstihbarat Kapasitesi Uluslararası Güvenlik Uluslararası Rekabet Güvenlik İkilemi Güç Dengesi
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Mühendislik |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 4 Mayıs 2020 |
Gönderilme Tarihi | 9 Ekim 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 19/1 Sayı: 37 |