Fıkhî yorum; Kur’ân ve sünnetin özgül dil
yapısında içkin bulunan geniş mananın, dilbilimsel ve semantik özelliklerinden
de istifade edilerek bütüncül amaç ve gayeye aykırı olmayacak şekilde ortaya
çıkarılması süreci için kullanılmaktadır. Kısmen taabbudî yönü bulunan temel
referans metinlerinin yorumlanarak anlaşılma çabası, değiş(tiril)me, manipüle
edilme, anlamının kaybolması vb. endişelerle birtakım yöntembilimsel ve diğer
daraltıcı araçlarla sınırlandırılmıştır. Dilsel kurallar, takyid, tahsis,
te’lif vb. araçlara, genel kabul gördüğü ve gereklilik arz ettiği düşüncesiyle
değinilmemiş sadece, kıyas ve içtihat kapısının kapanmışlığı meselesinin sınırlandırıcı
boyutuna işaret edilmiştir.
Yöntem birliğinin temin edilmesi gayesiyle
fıkhın içtihat boyutu, İmam Şâfiî tarafından kıyasa indirgenerek, içtihat
imkânlarının sınırlandırılması hedeflenmiştir. Bunun yanında, bir yaklaşıma
göre sadece mutlak içtihat, diğer yaklaşıma göre ise genel içtihat imkânlarının
önü “seddu babi’l-içtihat” anlayışı çerçevesinde kapatılarak fıkhın dinamik
yönü olan yorum imkânları sınırlandırılmaya çalışılmıştır.
Tarih boyunca bütün insanlığa hitap eden İslâm’ın,
bu vasıflarını koruyabilmesi için, muhatap kitleye usûlî yöntemlerle birlikte
beşerin ontolojik yapısıyla ilişkisi bulunan yorumun güncelleştirilmesinin
faydalı olacağına işaret edilmiştir. Bunun uygulanması, dinin ferdileştirilerek
buharlaştırılması veya vicdanî boyuta indirgenerek hayatın dışına
çıkartılmasından ziyade muhataplarının zihin ve algılarını zorlayabilecek
teorik bir durumun taşıyabileceği risklere işaret edilmiştir. İçtihat,
maslahat, makâsıd, mana, te’vil, tefsir, mezhep, rahmet geleneği olan bir dinin
mensuplarının taabbudî alan dışında kalan konuları, bütün zamanlarda İslâm’ın
bütünlüğü içinde yorumlama imkânlarının olması, zihinsel ve pratik alanda yeni
ufuklara kapı aralayacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 3 Sayı: 5 |