Türklerde İslâmi anlayışın
oluşmasında; Allah sevgisini, Hz. Muhammed'in sünnetine bağlılığı, hoşgörüyü ve
güzel ahlakı öğütleyen tasavvuf önderleri ile dervişler etkili olmuştur. Türk-İslâm
kültür çevresi; Farabî, Maturidî, İbn Sînâ, İbn Rüşd gibi pek çok âlimin
yanında Hoca Ahmed Yesevî gibi bir tasavvuf önderini de yetiştirmiştir. Onun
şöhret kazanmasına sebep olan Türklere kazandırdığı İslâmi değerleri
kavrayabilmek için öncelikle Türklerin İslâmlaşma sürecini ele almak gerekir. Bu
çalışmamızda ana hatlarıyla şu tespitler yapılmıştır: Hoca Ahmed Yesevî ne
dönemin hükümdarlarından bir övgü bekleyen bir fikir ve düşünce adamı ne de
şöhret peşinde koşan bir sanatkârdır. Hedefi yalnızca insandır. Bu hedefine
ulaşmak için söylediği hikmetler, kaleme aldığı eserler, kullandığı dil, tebliğ
metodunun birer aracıdır. O, bu dünyanın bir imtihan sahası olduğunu görmüş,
verilen nimetlerin geçici olduğunu idrak etmiş, yaratılış gayesinin ilahi aşkı
elde etmek olduğunu kavramıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Haziran 2019 |
Gönderilme Tarihi | 29 Nisan 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 1 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.