6 Şubat 2023’te gerçekleşen Kahramanmaraş depremleri Türkiye'nin yaklaşık on bir ilinde büyük kayıplara neden olmuştur. Bugün, inşaat mühendisliğinden mimarlığa kadar her disiplin bu kayıpların sorumluluğunu farklı şekillerde üstlenmektedir. Bu çalışma da depremler sonrası hasarlı binaların ortaya çıkmasına zemin hazırlayan mimari müdahalelerin birine değinmektedir: çıkmalı yapılarda oluşan sismik hasarlar. Estetik kaygılar veya pratik amaçlar için olsun, Türkiye'deki betonarme inşaatlarında üst katlardaki kirişlerin uzatılarak konsol olarak tasarlanması sıkça görülmektedir. Bu uygulamalar, bina tasarımında sebep oldukları asimetri ve düzensizlikle bina deprem performansını olumsuz yönde etkilemesine rağmen, ekonomik ve işlevsel nedenlerle özellikle apartman binalarında sıkça karşımıza çıkmaktadır. Özellikle çıkma uygulamalarının 1990'larda bina tasarım yönetmeliklerinde yer almaya başlamasıyla çıkmalı betonarme apartman binaları, Türkiye'nin küçük şehirlerinde konut mimarisinde bir fenomene dönüşmüştür. Ancak, Türkiye'deki diğer büyük depremlerle birlikte, Kahramanmaraş merkezli depremlerle (2023) bir kez daha göstermiştir ki, ekonomik ve işlevselliğiyle mekân kazanımı sağlayan uygulamalar, aldıkları hasarlarla kullanıcısına çok daha fazla maliyet yaratmaktadır. Bu nedenle, bu çalışma, bu yapısal uygulamanın bir mimari stile dönüşümünü ele almakta ve Kahramanmaraş depremleri bağlamında konut sahibi için ortaya çıkardığı asıl maliyeti farklı örneklerle belgelemektedir.
planlı alanlar imar yönetmeliği kahramanmaraş depremleri mimari tasarım hataları çıkmalar
The earthquakes in Kahramanmaraş on February 6, 2023, caused significant losses across approximately eleven provinces in Turkey. Today, every discipline, from civil engineering to architecture, assumes responsibility for these losses in various ways. This study addresses one of the architectural interventions that contributed to the emergence of damaged buildings after the earthquakes: seismic damage in buildings with cantilevers. Whether for aesthetic concerns or practical purposes, it is common in Turkey’s reinforced concrete constructions to extend beams on upper floors as cantilevers. Although these applications negatively impact a building's earthquake performance due to the asymmetry and irregularity they introduce into the design, they are frequently seen in apartment buildings for economic and functional reasons. Especially with the inclusion of cantilever applications in building design regulations in the 1990s, cantilevered reinforced concrete apartment buildings have become a phenomenon in residential architecture in Turkey’s smaller cities. However, along with other major earthquakes in Turkey, the Kahramanmaraş-centered earthquakes (2023) have once again shown that these space-gaining applications, valued for their economic and functional benefits, ultimately create much higher costs for users due to the damage incurred. Therefore, this study examines the transformation of this structural practice into an architectural style and documents, with various examples, the real cost it imposes on homeowners in the context of the Kahramanmaraş-centered earthquakes).
planned areas zoning regulation cantilever projections kahramanmaras earthquakes architectural design faults
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Mimarlık (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 29 Kasım 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 6 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 25 Kasım 2024 |
Kabul Tarihi | 28 Kasım 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 1 Sayı: 2 |