t is reported that 10-20% of cases vvhere
patients attendineg psychiatric clinics in a state
of crisis are associated with suicide attempts. A
significant portion of these attempts are made in
the urgency and desperation of a crisis and are calls for help or attempts to distance oneself
from an oppressive situation. When confronted
with a suicide attempt, the first step to be taken
is medical intervention. Then it is extremely
beneficial for the patient to be seen by his or her
crisis therapist in this condition immediately
upon the completion of medical intervention.
This is because this is a period in which the
patient tends to be more öpen to bening helped
than at any other time; advantage should be
taken of this oppoyrtunity. İt is necessary to
determine the psychiatric approach most
suitable for the patient in the shortest possible
time after the first meeting. Suicide-prone
people generally feei hopeless, helpless, and
out of control. Approaches to problem-solving
seek to give patients a sense of control and
reduce their tendency to suicide by decreasing
their feeling feelings of hopelessness and
helplessness. Suicide-prone people frequently
have symptoms such as insomnia and anxiety,
vvhich exacerbate their problems as well as
hindering their ability to concentrate on finding
a solution. The use of medicine is extremely
beneficial in the treatment of these symptoms
and of depression, if the patient suffers from it.
Psikiyatri kliniklerine kriz durumu ile başvuran
vakaların % 10-20'sinin intihar ile ilintili olduğu
bildirilmektedir. İntihar girişimlerinin önemli
bir bölümü kriz durumlarındaki aciliyet ve çaresizlik
duyguları içinde yapılan, yardım çağrısı ya
da zorlayıcı durumdan uzaklaşma isteği niteliğindeki
girişimlerdir. Bir intihar girişimi ile karşılaşıldığında
yapılması gereken ilk şey tıbbi müdahalenin
sağlanmasıdır. İntihar girişiminde bulunan
kişinin kriz terapisti tarafından tıbbi müdahalenin
tamamlanmasından hemen sonra, o koşullarda
görülmesi son derece yararlıdır. Çünkü
bu dönem genellikle kişinin hiçbir zaman olmadığı
kadar yardıma açık olduğu bir zaman dilimidir;
bundan yararlanılmalıdır. İlk görüşmeden
sonra en kısa sürede hasta için en uygun psikiyatrik
yaklaşımın belirlenmesi gereklidir. İntihara
eğilimli kişiler genellikle umutsuzluk, yardım sizlik ve kontrolü kaybetmiş olma duyguları içindedirler.
Problem çözmeye yönelik yaklaşımlar
umutsuzluk ve yardımsızlık duygularının azaltılması
yoluyla kontrol duygusunun yeniden kazanılmasına
ve intihara eğilimin azalmasına yardımcı
olur. İntihara eğilimli kişilerde sıklıkla uykusuzluk,
anksiyete vb. belirtiler olmakta ve bu
belirtiler kişinin sıkıntılarını artırdığı gibi, çözüm
üretmeye konsantre olabilmesini de engellemektedir.
Bu tür belirtilerin ve varsa depresyonun
tedavisi için ilaç kullanımı da bu kişilerde
son derece yararlı olmaktadır
Diğer ID | JA68SD56ZZ |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 2003 |
Gönderilme Tarihi | 1 Mart 2003 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2003 |