Turkey is one of the migration receiving countries which has geographical transition. People who immigrate to Turkey live in residential areas and camps under the identity of “refugee” or “asylum seeker”. Many refugees are exposed to multiple traumas during premigration, migration, and postmigration resettlement. Most of the refugees are reported to experience psychological disorders such as anxiety, depression, psychosomatic symptoms, sleep disorder, attention disorder, suicide, agoraphobia, and post traumatic stress disorder. Women, men, children, and adolescents are noticed to have differences in terms of psychological problems, risk factors, and coping mechanisms. In this study, being a “refugee” or “asylum seeker”, experience of psychological disorders, differences between women and men refugees, children and adolescent refugees are discussed, protective and preventive interventions and treatment methods are reported. Asylum seekers / refugees assessment, and treatment is important. It is important to assess trauma victims’ situation and to do the appropriate treatment. In order to benefit from active treatment one needs to pay attention to the various situations that affect patient behavior. Patient-physician communication and intercultural understanding are required. The importance of social support should not be skipped and social support should be provided through various sources
ÖZET: Türkiye geçiş özelliğine sahip bir
coğrafya olduğu için göç alan bir ülkedir. Türkiye’ye
göç eden kişiler sığınmacı ya da mülteci kimliği
altında yerleşim yerlerinde veya kamplarda
yaşamaktadırlar. Sığınmacıların çoğu ruh
sağlıklarını olumsuz olarak etkileyen göç öncesi,
göç sırası ve göç sonrası çoklu travmalara maruz
kalmaktadır. Sığınmacıların birçoğunda ruhsal
bozukluklar olarak bunaltı, depresyon, psikosomatik
belirtiler, uyku düzensizliği, dikkat eksikliği, intihar,
agorafobi ve travma sonrası stres bozukluğu
görüldüğü belirtilmiştir. Yaşanılan ruh sağlığı
problemleri, risk etmenleri ve problemlerle baş etme
açısından kadınlar, erkekler, çocuklar ve ergenler
arasındaki farklılıklar dikkat çekmektedir. Bu
çalışmada, Türkiye’de sığınmacı ve mülteci olma,
yaşanılan ruhsal bozukluklar, kadın sığınmacılar,
erkek sığınmacılar, çocuk ve ergen sığınmacılar ayrı
ayrı ele alınmakta, koruyucu ve önleyici
müdahaleler ile tedavi yöntemleri belirtilmektedir.
Sığınmacıların/mültecilerin değerlendirmesi ve
tedavilerinin yapılması önemlidir. Travma
mağdurları kliniklere gönderilmeli ve fiziksel sağlığı
dahil bütüncül bir tedavi yapılmalıdır. Tedaviden
etkin yararlanabilmek için hasta davranışını
etkileyen çeşitli durumlara dikkat etmek gerekir.
Hasta-doktor iletişimi ve kültürlerarası anlayış
gereklidir. Sosyal desteğin önemi atlanmamalı ve
sosyal destek çeşitli kaynaklarla sağlanmalıdır.
Diğer ID | JA26CB83BZ |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2013 |
Gönderilme Tarihi | 1 Haziran 2013 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2013 Cilt: 21 Sayı: 1 |