Yaşanılan COVID-19 pandemisi ile insanlık tarihinin önemli bir dönemine şahitlik
etmekteyiz. Şüphesiz bu süreç, hepimizi farklı seviyelerde etkilemektedir. Toplumun yaşlı
bireyleri bu süreçten en fazla etkilenen gruplar arasındadır. Enfekte olma ve hastalığın
ağır seyretme riskinin yaşlılarda daha yüksek olduğu gözlenmiştir. Devam eden çalışmalara
rağmen, henüz virüse karşı etkin bir tedavi yöntemi veya koruyucu aşı bulunamamıştır.
Bu nedenle hastalığa yakalanmamak, en etkin yol olarak görülmektedir. Virüse
karşı korunmada bilinen en kritik yöntemler maske, sosyal mesafe ve hijyen önlemlerinin
alınmasıdır. Dünya Sağlık Örgütüde pandemi ile ilgili tavsiyelerini Haziran 2020
tarihinde güncellemiştir. Buna göre; SARS-CoV-2'nin toplumda önemli ölçüde bulaştığı
alanlarda ve sosyal mesafenin sağlanmasının zor olduğu kamusal ortamlarda maske
takılmasının teşvik edilmesi önerilmiştir. Bu nedenle pandemide koruyucu hekimliğin
önemi artmıştır. Bu durum aile hekimlerinin iş yüküve sorumluluklarının artmasına
neden olmuştur.
Geriatrik popülasyonun kendine özgükarakteristik özellikleri vardır. Polifarmasi önemli
sorunlardan biridir. Enfeksiyon hastalıkları yaşamın bu döneminde atipik seyirlidir, mortalite
ve morbidite oranları daha yüksektir. Kas kitlesi ve fonksiyonlarının kaybı ile seyreden
sarkopeni, fiziksel engelliliğin artışına neden olmaktadır. Fiziksel aktivitenin azalması
sarkopeni riskini artırmakta, bu da yaşam kalitesini azaltmaktadır. Bu nedenle geriatrik
popülasyonda yaşanan değişikliklerin etkisi beklenenden daha fazla olabilmektedir.
Bu yazıda pandemi sürecinde geriatrik bireylerin yaşadığı sorunlar ve kısıtlılıklar, fiziksel,
psikolojik ve toplumsal yönleri ile ele alınmış; sistemdeki uygulamalar ve aile
hekimliği bakış açısı ile imkanlar dahilinde yapılabilecekler özetlenmeye çalışılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İç Hastalıkları |
Bölüm | makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mayıs 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 12 Sayı: 3 |