Amaç: Doğum olayı kadını gerek gebelik gerekse doğum ve doğum sonu dönemde pek çok
riskle karşı karşıya bırakabilecek bir süreçtir. Bu süreçte karar verilmesi gereken önemli
konulardan bir tanesi kadının doğum şeklidir. Kadınlar doğum şekline karar verirken birçok
faktörden etkilenebilirler, fakat önemli olan doğru kaynaklar tarafından, yeterli düzeyde
bilgilendirilerek, uygun doğum şekline yönlendirilmeleri ve doğum eyleminin sağlıklı bir
anne ve bebekle sonuçlanmasıdır. Bu araştırmadan çıkacak sonuçlarla sezaryen oranlarının
yükselişinin engellenmesi için gebe kadınların sezaryen ve normal vajinal doğuma karşı
bakışlarını irdelemek ve yeni sağlık stratejilerinin geliştirilmesine katkıda bulunmayı
amaçladık.
Gereç ve Yöntem: Kadın sağlığı ve doğum polikliniğine başvuran gebe kadınlara 23 sorudan
oluşan anket uygulanmıştır. Ankete 6 ile 40 gebelik haftası arasında olan gebeler alındı.
Gebelik haftası olarak poliklinikte yapılan obstetrik ultrasonografi değeri esas alındı. Ankete
polikliniğe sancı (travayda olan) nedeniyle başvuran gebeler alınmadı. Anket katılımcılarının
(gebeler) demografik özelliklerine göre verilen cevaplar değerlendirildi ve gebelerin doğum
şekli hakkındaki tutumlarının altında yatan sebepler ortaya konmaya çalışılmıştır.
Bulgular: 30 yaş ve üzeri bireylerin %71,6’sı sezaryenle doğumu tercih etmişlerdir.
Bireylerin gebelik haftası ile doğum şekli tercihleri arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki
yoktur. Sağlık personeli olan bireylerin, postpartum komplikasyonu alt faktörü puanları ve
doğum şekli bilgisi toplam puanları diğer meslek gruplarından elde edilen puanlardan daha
yüksek çıkmıştır. Vajinal doğumu tercih nedenini bildirenlerin %75,1’i anne-bebek sağlığı
için tercih ettiklerini belirtirken, sezaryen doğumu tercih edenlerin %37,8’i ilk doğumu
sezaryen olduğu için tercih ettiklerini belirtmişlerdir.
Sonuç: Doğum şeklinin, anne ve bebeğin en yüksek yararına belirlemesinde, gereksiz
sezaryen girişimlerin azaltılmasında sağlık personeli ve aile hekimlerine önemli görev
düşmektedir.
Introduction: Vaginal birth is a birth method
used by people for millions of years. Generally, the physiological structure of
the female body is suitable for vaginal delivery. However, in some cases,
vaginal delivery cannot occur or the vaginal delivery process may be risky for
the mother or the baby. In this case, the baby should be delivered by cesarean
section.
Birth is a process that can expose women to many risks both during
pregnancy and the postpartum period. One of the important issues to be decided
in this process is the way of birth of the woman. Women may be influenced by
many factors when deciding on the mode of delivery, but what is important is
that they are adequately informed by the right resources, that they are
directed to the appropriate mode of delivery, and that labor results in a
healthy mother and baby.
Objective: The aim of this study is to investigate the view of
pregnant women against cesarean and normal vaginal delivery and to contribute
to the development of new health strategies in order to prevent the increase of
cesarean rates.
Method: The pregnant women who applied to the outpatient
clinic of women's health and obstetrics were filled in a questionnaire.
Pregnant women between 6 and 40 weeks of gestation were included in the
questionnaire. Obstetric ultrasonography performed at the outpatient clinic was
used as the gestational week. Pregnant women who applied to the outpatient
clinic because of pain (in labor) were not included in the questionnaire. The
answers given according to the demographic characteristics of the survey
participants (pregnant women) were evaluated and the reasons underlying the
attitudes of the pregnant women about the mode of birth were tried to be
revealed.
Conclusion: Health personnel and family physicians
play an important role in determining the mode of delivery for the best benefit
of the mother and the baby, and reducing unnecessary cesarean procedures.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Health Care Administration |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | October 23, 2019 |
Acceptance Date | October 13, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 |