Müttefik kuvvetlerin 1. Dünya Savaşı sırasında Gelibolu'ya yönelik büyük taarruzu, savaşın sonucu üzerindeki etkisi ve yüksek insan kaybı nedeniyle Türkiye'de kapsamlı bir şekilde incelenmiştir. Gelibolu Harekatı yıl dönümü anma törenlerinin Yeni Zelanda ve Avustralya başta olmak üzere savaşa dahil olan ülkelerden insan ve akademisyenlerin katılımıyla uluslararası hale getirilmesi de bu artan kamuoyu farkındalığında rol oynamış olabilir. Çanakkale araştırmalarına ayrılmış yeni dergiler ve özel yayınlar, önemli detayların ve daha önce anlatılmamış hikayelerinin gün yüzüne çıkarılmasına yardımcı oldu. Ancak Türkiye'de Anzakların Çanakkale Savaşı'na katılımı, katkısı ve etkisi hak ettiği ilgiyi görmemiştir. Çanakkale Savaşı'na adanmış makalelere ve kitaplara üstünkörü bir bakış bile, Anzakların savaşa dahil olmasına dair ilginin olmadığını ortaya koymaktadır. Kaldı ki, Anzakların katılımı ve savaşta verdikleri yüksek kayıplar, Gelibolu yarımadasındaki bir koya Anzakların adlarının verilmesine yol açmıştır. Belki de daha kötüsü, Anzaklar ve Çanakkale Savaşları ile ilgili çok geniş İngilizce literatürün Türk edebiyatında gözden kaçırılmış olmasıdır. Bu makalede, Türkiye'de Anzaklar hakkında bildiklerimiz ve onlar hakkında halkı bilinçlendirmenin yolları önerilecektir.
The great offensive of the Allied forces against Gallipoli during World War 1 has been studied extensively in Turkey because of its impact on the outcome of the Great War and its high record of human losses. The internationalization of the anniversary of the Gallipoli Campaigns with the participation of people and academics from participating countries, New Zealand and Australia in particular, may also have played a part in this rising public awareness. New journals and special issues dedicated to Dardanelles studies have helped to unearth important details and previously untold stories of the participants. Nevertheless, in Turkey, the participation, contribution, and impact of the Anzacs on the Dardanelles Campaign have not received the interest they deserve. Even a cursory look at the articles and books dedicated to the Dardanelles Campaign reveals a lack of interest in the Anzacs’ participation during the battles—a participation which even led to the naming of the cove in the Gallipoli peninsula after the Anzacs for the high losses they sustained. Worse perhaps is that the immense literature in English about the Anzacs and the Dardanelles Campaign has been overlooked in Turkish literature. In this presentation, I will therefore present what we know in Turkey about the Anzacs and suggest some ways to increase public awareness about them.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 13 Temmuz 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 2 |