Dil aracılığıyla üretilen edebî eserler, insanın duygu, düşünce ve hayal dünyasını zenginleştiren sanat eserleridir. İnsanda var olan güzellik duygusunu harekete geçiren bu nitelikteki sanat eserleri varlıklarını her dönem sürdürebilmişlerdir. Sözlü veya yazılı olarak anlatılmış, olgun sanat anlayış ve özelliklere sahip böyle eserlerin yeni kuşaklara tanıtılması kültür ve sanat hayatı bakımından önemlidir. Ebyât-ı Zâdegân adlı eser de gerek biçim gerekse içerik bakımından özgün bir niteliğe sahiptir. Ebyât-ı Zâdegân, sanatkârın şahsi sanat zevkine göre yaptığı seçkilerle oluşan bir bütüncedir. Bu bütünce içinde yer alan beyitler genellikle özgün bazı nükteleri içermektedir. Divan şiirinin güzelliklerinden biri de berceste mısra ya da beyitlerdir. Belirli bir konu, terim veya isim esas alınarak yazılmış “ebyât-ı zâdegân” gibi eserler sanat zevki bakımından önem arz etmektedirler. Divan şairlerinin şiirlerinde kullandıkları ‘zâdegân’ ifadesinin yer aldığı beyitlerin derlenmesinden oluşan bu eser, küçük bir kitapçık hacmindedir. Bu kitapta, zâdegân ifadesi daha çok beyitlerin ikinci mısraının son kelimesi olarak istihdam edilmiştir. Ancak bu kelime, birinci ve ikinci mısra’ fark etmeksizin beyitlerin baş, orta ve sonlarında da kullanılmıştır. Girişte divanların süsü olarak dile getirilen bu ifade, isim, sıfat ve meslek adı gibi özellikleri ile yer almıştır.
Bu ilginç ve anlamlı zâdegân yakıştırmalarının derleyen tarafından bir araya getirilip Vuslat Matbaasında bastırılması, böylece irfan sahiplerinin yararına sunulması, eserde şöyle dile getirilmektedir: ‘… Divan şairlerinin unutulamaya yüz tutmuş zadegân ibareli beyitlerini güzel bir şekilde düzenleyerek elden ele, dilden dile dolaşmaya, gönül eğlendirmeye layık güzel bir tarza ulaştırıp tab’hâne-i vuslatta bastırarak ariflerin zevkine uygun bir kıvama getirmeye karâr virdüm. Daha önceki âşıklar zâdegan beyitlerini basmamışlardır. Bu tür beyitler yayılsın, bilinsin diye baskısını ben yaptırdım, eser olarak yayınlattım.’
Bu eser, Türk edebiyatında benzeri çalışmaların da var oluşunun işaretçisidir. Yüzyıllar boyunca ilim ve medeniyete gönül verenlerin çabalarının sonucu olarak hazırlanan bu tür eserlerin tanınması ve tanıtılması kültür ve sanat insanlarının sorumluğundadır. Divan şiiri üzerine çalışma yapanlar, hatta Türk şiirinin diğer dönemlerine ait çalışma yapanlar daha özel konularda eserlerin varlığını ortaya çıkararak edebiyat dünyamıza katkıda bulunabilirler.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | Edebiyat |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Nisan 2022 |
Gönderilme Tarihi | 25 Ocak 2022 |
Kabul Tarihi | 6 Mart 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |