Rüya, ilk akla gelen anlamıyla uyku sürecinde yaşanan zihinsel bir deneyimdir. Ayrıca, uykudayken görülen, uyandıktan sonra hatırlanan bir tecrübe ve gezinti olarak da tanımlanabilir. Rüyanın, hayaller ve hedefler bağlamında başka anlamları da söz konusudur. Sanatçılar duyguları, düşünceleri, beklentileri, hayalleri ve hedefleri en temel noktada ise dünyayla ilgili algıları, yazılı ve sözlü olarak, manzum veya mensur eserler bağlamında ve farklı anlatım teknikleriyle dile getirirler. Rüya yollu anlatım da bu tekniklerden biridir. Bu çerçevede duyguların, düşüncelerin, hayallerin, hedeflerin beklenti olarak bir rüya ve hayal formatında aktarıldığı edebî metinler teşekkül etmiştir. Gerçek anlamıyla, görülen bir rüyanın aktarımı da aynı şekilde edebî metinlerde karşılaşılabilen bir teknik ve üslup özelliğidir. Şairler ve yazarlar, hem sembolik manada hem de realist bir bakış açısıyla toplumların ve halkların hatta kendi rüyalarını, hayallerini eserlerine yansıtır. Bir nevi duygu, düşünce, acı, ıstırap, hayaller, hedefler ve beklentiler sanatçıların diliyle hayat bulur. Rüyada görülen, tasarlanan ya da yaşanılan deneyimin/olayın bir metne yansıdığı ve/veya yeni bir metne ilham kaynağı olduğu durumlar söz konusudur. Bir şairin veya yazarın rüyada gördüğünü belirttiği bir durumu/olayı/tecrübeyi/hayali daha sonra hatırlayarak yazdığı edebî eserlere literatürde “Hâbnâme” adı verilir. Bu eserlerden birinin, 18. yüzyılın başında hayatta olan Fasîh veya Fasîhî mahlasını kullanan bir şair tarafından yazıldığı belirtilmektedir. Makalemiz, rüya eksenli manzum anlatının şekil ve muhteva açısından incelemesidir. Makalede Fasîh’in kimliğine dair tespitler sunulmuştur olup eserin Arap harfli tıpkıbasımına yer verilmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Osmanlı Sahası Klasik Türk Edebiyatı |
Bölüm | Edebiyat |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 1 Ocak 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 2024 |
Gönderilme Tarihi | 18 Kasım 2023 |
Kabul Tarihi | 27 Aralık 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |