14-19. yüzyıllar arasında yazılmış divanlarda, mesnevilerde şairler tarafından kara olanlar ile yeşil renkliler arasında türlü benzetmelerin yapıldığı görülür. Ayrıca bu iki renkte olanlar birbirleriyle özdeşleştirilmiştir. Kara olanlar yeşille nitelenmiştir. Geceler yapraklara, çimene, zümrüt denize, zebercet kubbeye benzetilmiştir. Sevgilinin yüzündeki tüyler, zümrüte, firuzeye, zebercete çimene, yeşilliğe, Hızır’a, pasa, yeşil papağana, esrara, yeşil giysili meleklere, bir mürşide benzetilmiş veya bunlarla özdeşleştirmiş, yeşil rengiyle nitelenmiştir. Sevgilinin zülfü beni de yeşille nitelenip özdeşleştirilmiştir. Bu kara renkli güzellik unsurları da yeşil renklilere benzetilmiştir. Geceler, sevgilinin beni, zülfü, yüzündeki tüyleri dışında yazı, bulut, ah gibi başka kara renkliler ile yeşil olanlar arasında da türlü benzerlik ilişkileri kurulmuştur. Kara bulutlar, ahlar şairler tarafından yeşille ilişkilendirilmiş, yeşil olanlara benzetilmiştir. Beyitlerde ya çimenler yazılara ya da yazılar çimenlere teşbih edilmiştir. Bu makalede kara ve yeşil gibi iki farklı renkteki nesnelerin, varlıkların neden birbirlerine benzetildikleri, birbirleriyle özdeşleştirildikleri, kara olanların niçin yeşille nitelendiği konusu ele alınmıştır. Bunun için öncelikle kara ve yeşil olanlar arasında kurulan benzerlik, özdeşlik, niteleme ilişkilerine örnek teşkil eden beyitler verilmiştir. Ardından kara ve yeşil arasında kurulan bu ilişkilerle ilgili çeşitli kaynaklardan ulaşılmış bilgiler paylaşılmıştır. Böylece şairlerin bu iki renkle ilgili söz konusu tutumlarının nedeni ortaya konmaya çalışılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Osmanlı Sahası Klasik Türk Edebiyatı |
Bölüm | Edebiyat |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 3 Eylül 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 2 Eylül 2024 |
Gönderilme Tarihi | 13 Şubat 2024 |
Kabul Tarihi | 11 Ağustos 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |