Kişinin karakteristik olarak şekillenmesinde mekân önemli işleve sahiptir. Bireyin dünya görüşü, hayata bakışı, sanat anlayışı mekâna yansıdığı gibi mekân da insan üzerinde doğrudan etkilidir. Türk şiirinde şiir-mekân ilişkisi fazla irdelenmemekle beraber Divan edebiyatında daha çok soyut ve hayali bir mekânın fon olarak kullanıldığı görülür. Bu Divan şiirinin zihniyetiyle ilgilidir. Zira Divan şiirinde minyatüri bir anlatım esastır. Nedim, İstanbul’u mekân olarak şiirlerinde sıklıkla işleyen önemli şâirlerdendir. Genel anlamda Divan edebiyatının klişeleşen yapısına bağlı kalıp alışılagelen anlayışın dışına çıkarak Divan şiirinde yenilikler yapmıştır. Nedim’in şiirlerinde mekân soyut ve hayali olmaktan ziyade somut ve gerçekçidir. Onun şiirlerine mekân tüm detaylarıyla yansır. Nedim sadece İstanbul’un doğal güzelliklerini ve eğlence merkezlerini resmetmez. Osmanlı Devletinin kültür ve medeniyet alanında eriştiği seviye hakkında da bizlere bilgi verir. Bu vasıflarından dolayı Lale Devri ve İstanbul şâiri olarak anılır. Yeni Türk edebiyatında mekân-şiir ilişkisi daha tabii, elle tutulur somut bir hal alır. Sezai Karakoç’un şiirlerinde İstanbul, sembolik bir anlam ifade eder. Karakoç’un şiirlerinde mekân merkezden çevreye doğru gittikçe genişlemektedir. Şâir, Nedim’e nazaran daha geniş bir mekân tasavvur eder. Nedim, mekân tasvirleriyle bizi Lale Devri’ne götürürken Karakoç, diriliş düşüncesi ekseninde merkeze İstanbul’u alarak tarihin derinliklerinden, bilhassa İslam tarihinden esinlenip medeniyet anlayışını ‘sürgün’ kavramı üzerinden anlatmaya çalışır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | Edebiyat |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ağustos 2021 |
Gönderilme Tarihi | 14 Temmuz 2021 |
Kabul Tarihi | 22 Ağustos 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 14 |