Redif, Türk edebiyatında en eski ve vazgeçilmez ses ögesidir. Türk şiir geleneğinde başlangıçtan günümüze kadarki süreçte şairlerin en önemli ahenk malzemelerinden biri redif olmuştur. Öyle ki bazen redif, tek başına şiirin anlam çerçevesini belirlemiştir. Bu durum, özellikle Divan şairleri tarafından yazılan kaside ve gazellerde sıkça görülmektedir. Örneğin, Divan şiirinde belli bir redif temel alınarak yazılan bazı kaside ve gazeller, yazıldıkları redifle isimlendirilmiştir. Hatta bazı özel redifler, şairler tarafından çok beğenilmiş, gerek çağdaşları gerek halefleri tarafından aynı redif çerçevesinde bu şiirlere nazireler yazılmıştır. Divan şiirinin önde gelen şairlerinden Bâkî’nin şiirlerinin nazire geleneği çerçevesinde pek çok şaire ilham verdiği bilinmektedir. Bâkî’nin “kulak çeker” redifi de bu geleneği yansıtan güzel örneklerden biridir. Bu redif Divan şairleri tarafından çok sevilmiş; Ulvî, Nev’î, Tâlib gibi usta şairler bu redifte nazireler kaleme almıştır. Bâkî’nin çağdaşı olan XVI. yy. Divan şairlerinden Vukûfî’nin “kulak çeker” redifli şiiri de Bâkî’nin şiirine yazılan nazirelerden biridir. Bu çalışmada, Vukûfî’nin hayatı ve edebi şahsiyeti tanıtılarak “kulak çeker” redifli şiiri, muhteva ve biçim yönünden incelenecek ve nazire geleneği kapsamında Bâkî’nin şiiri ile karşılaştırılacaktır
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Osmanlı Sahası Klasik Türk Edebiyatı |
Bölüm | Edebiyat |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 28 Mart 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 29 Mart 2024 |
Gönderilme Tarihi | 3 Ocak 2024 |
Kabul Tarihi | 26 Mart 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 22 (Prof. Dr. Hasan KAVRUK Armağan Sayısı) |