Makro anlatılara ve bunların ürünü olan kimi kavramlara olan güvenin giderek azalması gibi sendromlarla belirgin hale gelen postmodem durumun söylemsel cazibesi bugün "özcülük-karşıtlığını," en azından belli akademik çevrelerde, egemen epistemoloji konumuna sokmuş durumda. öte yandan, belli bağlamlarda özcülük-karşıtlığının bu derece popüler olmasının arkasında özcülük-karşıtlığıyla reddedilen şeyin, yani özcülüğün, kendine muhkem bir yer edindiğinin görülmesi gerektiği kanısındayım. Özcülük karşıtlığının özgül bağlamlarda bir anlam ifade edip etmediği konusunda derinlemesine düşünülmesi gerekiyor. Söz konusu özgül bağlamlardan çok önemli bir tanesi "eğitim."
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İletişim ve Medya Çalışmaları, Etik |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Temmuz 1998 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 1998 Cilt: 1 (2) Sayı: 2 |