Since the mid 1990s, a number of innovative filmmakers of Turkish descent have come to the forefront in German cinema -mainly in Berlin and Hamburg- whose transnational/transcultural films reflect a new attitude in the self-image of the second and third generation Turkish migrants. Contrary to the historical representation of Turks in Germany as objects and/or victims in paternalistic textual and filmic discourses, the young minority filmmakers have found their own voices in this popular culture-forum, allowing their protagonists to speak up about heir opinions, their life-expectations, or their criticism of the social and political status quo. Of the minority filmmakers in recent German cinema, Fatih Akın's film Kurz und Schmerzlos (Short Sharp Shock 1998), illustrates the multi-ethnic social reality in urban Germany by telling the dramatic story of the friendship between three young men, the Turk Gabriel, the Greek Costa and the Serb Bobby. The film raises questions about he way crosscultural social contexts mold individual processes of self-definition and determine subject agency, and about how individuals in this liminal state of inbetweenness negotiate and reconfigure their assigned positions. The following analysis of Akın's film Kurz und Schmerzlos focuses on the Turkish characters and examines their strategies for making their way within a society that still considers the children and grandchildren of migrants as Auslander (foreigner, stranger), and in which ethnic minorities keep experiencing exclusion, discrimination and xenophobia.
1990'1arın ortalarından bu yana Alman sinemasında -özellikle Berlin ve Hamburg'da-, bazı Türk asıllı yeni film yapımcıları ikinci ve üçüncü kuşak Türk göçmenlerin kendilik-imgelerindeki yeni bir tutumu yansıtan ulusaşırı/kültüraşırı filmleri ile ön plana çıktı. Paternalistik metinsel ve filmsel söylemlerde Almanya'daki Türkleri nesneler ve/veya kurbanlar olarak tarihsel temsiline karşın, genç azınlık film yapımcıları bu popüler kültür-forumunda önderlerinin düşüncelerini, yaşam beklentilerini ya da toplumsal ve politik statükoya yönelik eleştirilerini cesurca dile getirmelerine izin vererek kendi seslerini buldular. Son dönem Alman sinemasının azınlık film yapımcılarından Fatih Akın'ın filmi Kısa ve Acısız (Kurz und Schmerzlos, 1998) kentsel Almanya'nın çok-etnili toplumsal yapısını üç genç adam -Türk Gabriel, Yunan Kosta, Sırp Bobby- arasındaki arkadaşlığın dramatik öyküsünü anlatarak resmediyor. Film karşı-kültürel koşulların nasıl kendini tanımlamanın bireysel süreçlerini biçimlendirdiğini ve özne durumunu belirlediğini, ve bireylerin bu aradakalmışlık içinde verili konumları ile nasıl başa çıktıklarını ve bu konumları nasıl yeniden biçimlendirdiklerini sorguluyor. Akın'ın Kısa ve Acısız filminin aşağıdaki analizi Türk karakterler üzerine odaklanıyor ve göçmenlerin çocuklarını ve torunlarını hala Auslander yabancı olarak gören, etnik azınlıkların dışlamaya, ayrımcılığa ve yabancı düşmanlığına maruz kaldığı bir toplumda bu karakterlerin varolma yollarını inceliyor.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kültürel çalışmalar |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2005 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2005 Cilt: 8(2) Sayı: 16 |