Bu çalışma televizyon dizi söyleminin aşk, aile ve cinsiyet tasarımlarından yola çıkarak, kadına yönelik şiddet temsillerine ilişkin başlıca dört meseleyi tartışmaktadır. Bunlardan ilki, dizi söyleminde kadına yönelik şiddet edimlerinin toplumsal bir sorun olarak değil, bireysel bir mesele olarak kavramsallaştırılmasıdır. Bu nedenle şiddet kavram olarak anlatılarda hem erkekler hem de kadınlar tarafından istisnai olarak telaffuz edilmektedir. İkincisi, dizi söyleminde kadına yönelik şiddet edimlerinin zalim-masum veya cani-kurban ikili karşıtlığı aracılığıyla resmedilmesidir. Bu tarz bir ilişki ister istemez aşkın nitelikli bir öznelliğin bu karşıtlığı aşmasını talep etmektedir; televizyon dizi söyleminde kurtarıcı rolünü üstlenen erkek kahraman, bu aşkın konumu üstlenmektedir. Üçüncü olarak, kadına yönelik şiddet edimlerine verilen tepkiler, şiddeti uygulayanın bireysel ve niyetsel özelliklerine göre farklılaşabilmektedir. Son olarak çalışma, kadına yönelik şiddet temsillerinin karikatürleştiği ve erotikleştiği halleri de ele almaktadır. Sonuçta ise ataerkil rejimin ideolojik nitelik kazanmasında dikkat çekilen bu dört tartışma öbeğinin etkinliğini üzerinde durularak, sorunun rejimin dilyetisi/lisanıyla olan yakın ilişkisine vurgu yapmak hedeflenmektedir
Televizyon dizileri kadına yönelik şiddet temsil ideoloji ataerkil rejim
This paper dwells on with mainly four issues about representations of violence against women in television serial discourse, following its love, family and sex pictures. As the first one, television serial discourse conceptualizes violence acts against women not as a social problem but as an individual problem. Therefore, violence as a concept is merely spelled by both male and female characters of the narratives. Secondly, television serial discourse pictures violence acts against women through a binary opposition of demon vs. innocent and/or villain vs. victim. This binary opposition demands a transcendent subjectivity that will overcome this antagonism. In television serial discourse, this transcendental position is occupied by the main male character who acts as a kind of savior hero. Thirdly, responses given to violence acts against women canbe differentiating according to the individualistic nature of the attacker. Lastly this paper also discusses the caricature and erotic states of the representations of violence against women in the serials. As a result while dwelling upon with these four issues that are the constitutive of the ideological feature of patriarchal regime, this study aims to reveal their close relation with the language of the patriarchal regime.
television serials violence against women representation ideology patriarchal regime
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İletişim ve Medya Çalışmaları, Radyo-Televizyon, Kültürel çalışmalar, Kadın Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2009 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2009 Cilt: 12 (2) Sayı: 24 |