Bu çalışma, Diyûbend ekolünün önde gelen âlimlerinden Muhammed Şefîʿ Diyûbendî’nin (ö. 1396/1976) hayatını ve Tefsiru Ma‘ârifi’l-Kur’ân adlı eserinin metodolojisini ele almaktadır. Türkiye’de Diyûbendî ve onun tefsiri üzerine akademik düzeyde müstakil ve kapsamlı bir araştırmanın bugüne kadar yapılmamış olması, bu konunun incelemesini zaruri kılmıştır. Araştırmanın temel amacı, müfessirin rivayet ve dirayet pratiğini analiz ederek, onun klasik tefsir geleneğiyle olan bağını ve bu gelenekten ayrıldığı yönlerini ortaya koymaktadır. Ayrıca çalışma, bir yandan Türkçe akademik literatürde hissedilen bir boşluğu doldurmayı, diğer yandan da ileride gerçekleştirilecek müstakil çalışmalara sağlam bir ilmî zemin hazırlamayı amaçlamaktadır. İnceleme, ağırlıklı olarak literatür taramasına dayanmaktır. Bu kapsamda Hindistan, Pakistan ve Türkiye’deki medrese ve üniversite çevrelerinde ele alınan Arapça, Farsça, Urduca ve Türkçe kaynaklar incelenmiştir. Kitap, tez ve makalelerden oluşan bu literatürü tespit ederek sistematik biçimde birincil ve ikincil kaynaklar üzerinden analiz edilmektedir. Elde edilen bulgulara göre, Diyûbendî’nin rivayetleri aktarırken seçici ve tenkitçi bir yöntem kullandığı, dirayet boyutunda ise fıkhî, tarihî ve tasavvufî meseleleri bütüncül bir yaklaşımla yorumladığı bilinmektedir. Bu metodolojik yaklaşım, tefsirin hem ilmî çevrelerde hem de halk arasında kabul görülmesine zemin hazırlamıştır. Ayrıca tefsirin farklı dillere çevrilmesi, onun çeşitli coğrafyalarda yaygın biçimde kullanılmasını ve etkili bir kaynak hâline gelmesini sağlamıştır.
This study examines the life of Moḥammad Shafîʿ Deobandî (d. 1396/1976), one of the prominent scholars of the Deoband school, and the methodology of his work Tafsıru Maʿârıf al-Qurʾān. The fact that no independent and comprehensive academic research on Deobandî and his tafsır has yet been carried out in Turkey has made the investigation of this subject necessary. The main purpose of the research is to analyze the exegete’s application of the methods of riwayah and dirayah, thereby revealing both his connection with the classical tafsır tradition and the aspects in which he diverges from it. Furthermore, the study aims, on the one hand, to fill a gap in the Turkish academic literature, and on the other, to provide a solid scholarly basis for future independent studies. The examination is primarily based on a review of the literature. Within this scope, Arabic, Persian, Urdu, and Turkish sources discussed in madrasah and university circles in India, Pakistan, and Turkey have been examined. This literature, consisting of books, theses, and articles, has been identified and systematically analyzed through primary and secondary sources. According to the findings, Deobandî employed a selective and critical approach in transmitting narrations, while in the dimension of dirayah, he interpreted juridical, historical, and mystical issues with an integrative perspective. This methodological approach paved the way for the tafsır to gain acceptance both in scholarly circles and among the general public. In addition, the translation of the tafsır into different languages enabled its widespread use across various regions and established it as an influential source.
Deoband Moḥammad Shafîʿ Works Maʿârıf al-Qurʾân Methodology.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Tefsir |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2025 |
Gönderilme Tarihi | 2 Eylül 2025 |
Kabul Tarihi | 25 Eylül 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 5 Sayı: 2 |