Birleşmiş Milletler kaynaklarına göre Dünya nüfusunun %3,2’si mülteci statüsüne sahiptir. Türkiye’de ise 4 milyon mülteci yaşamakta ve bu durum Türkiye nüfusunun %5’inin mülteci olduğunu göstermektedir. Türkiye toprakları uzun bir dönemdir bu kadar yoğun bir kitlesel göç dalgasına maruz kalmamıştır. Transit ülke olarak bilinen Türkiye artık göçmenler için hedef ülke konumuna gelmiştir. Bugün dünya üzerinde en fazla sığınmacı Türkiye topraklarında yaşamaktadır. Bu hızlı ve yoğun göç dalgası Türk toplumu içerisinde değişimi de beraberinde getirmiştir. Türkiye’de yaşayan göçmenler içerisinde Suriyeliler 3,6 milyon ile birinci sırada gelmektedir. Türkiye her ne kadar Suriyeliler geldikten sonra açık kapı politikası izlemişse de Suriyeli göçmenler belli şehirlerde kümelenmişlerdir. Belli başlı şehirlerde ortaya çıkan bu demografik yoğunluk göçmenlerin sahip oldukları kültürel köklere bağlılığı ve taassubiyeti beraberinde getirmektedir. Bu çalışma, genel olarak Suriyelilerin en yoğun olduğu illerde var olan sosyolojik durumu analiz etmeye, özelde ise göçmenlerin kültürel aidiyetlerini devam ettirme çabalarını tespit etmeye odaklanmıştır. Suriyeli göçmenlerin din, cinsiyet, kültür, etnik köken gibi olgusal değişkenleri istatistik testleri üzerinden yorumlanmıştır.
According to the sources of United Nations, 3.2 % of the world population has refugee status. About 4 million refugees live in Turkey and this shows that 5% of Turkey’s population is constituted by refugees. Turkish territory had not been exposed to such an intense wave of mass immigration for a long period of time. Turkey which used to be known as a transit country has now become a destination country for migrants. Today over the world, the highest number of asylum seekers are living in Turkey. This rapid and intense wave of immigration brought about change in Turkish society. Syrians with 3.6 million population ranks first among the immigrant population living in Turkey. However, Turkey pursued an open-door policy after Syrians came, refugees clustered in certain cities. This demographic density, which emerged in certain cities, brings about commitment to their own cultural roots along with fanaticism and intolerance. This study focused on both the general sociological condition of Syrians, and in private high concentration to continue their belonging connected to their own cultures. The factual variables of Syrian migrants such as religion, gender, culture, and ethnicity were interpreted through statistical tests.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Mart 2020 |
Gönderilme Tarihi | 21 Şubat 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |