Başarısız 15 Temmuz darbe girişimi, AK Parti hükümetine, Türkiye’de sivil-asker ilişkilerini sahici ve kalıcı şekilde demokratikleştirme adına yeni (ve ikinci) bir fırsat ve büyük bir uzlaşı zemini sundu. Böylece hükümet, önceki yıllarda adım atamadığı, orduya ‘has’ alanlarda ciddi değişiklikler yapma şansına erişti. Ordu içinde müdahaleci kurumsal kültürü devam ettirdiği ve nesilden nesle aktarmaya yaradığına inanılan askeri eğitimde önemli değişiklikler yapma imkanı doğdu. Ancak birçok konu henüz açıkça tartışılmış veya tam olarak netleştirilmiş olmadığı gibi reformun taşıyıcısı olacak insan sermayesi (sivil uzmanlık) de henüz mevcut değil. Askeri eğitim müfredatının da askeri kurumsal kültürün dönüşümü amacına uygun düşecek şekilde değiştirilmesi gerekiyor. ‘Günümüz Türk Toplumu’ ve ‘Demokratik Sivil-Asker İlişkileri’ gibi derslerle, bundan böyle askeri eğitimlerde; vatanseverliğin ordu da dahil kimsenin tekelinde olmadığını; demokrasilerin dünyanın hiçbir yerinde ‘rasyonel demokrasi’ olarak işlemediğini; geçmiş darbelerin ülke sorunlarını çözmek bir yana, sorunları daha da kronik hale getirdiğini ve en önemlisi, ordunun savaşma kabiliyetine zarar verdiğini; eğitim, ekonomi, toplumsal yozlaşma vb. konuların ordunun uzmanlık alanı dışında kaldığını; ‘tehdit’ tanımlamalarının orduların değil, seçilmiş hükümetlerin uhdesinde olduğunu öğretmeliyiz
Askeri eğitim müfredat kurumsal kültür Milli Savunma Üniversitesi Türk
The failed July 15th coup attempt has provided the AK Party government with a new opportunity and an initially wide consensus to undertake a more permanent democratization drive in civil-military relations in Turkey. It has now stepped, though with emergency decrees, into forbidden areas of civil-military relations by taking such radical steps as shutting down military schools, believed to imbue officers with interventionist mentality from little ages, bringing all military education under newly-minted National Defense University, and making the military responsible to National Defense Ministry. As such, the government now has the chance to democratize Turkish military’s organizational culture, which is maintained and transmitted through military education and training.However, several issues remain undiscussed openly. What sort of a military curriculum is needed to have military officers, who will be both competent in military affairs and willingly subordinate to an elected government? A few target behaviors may be determined. First, fuLiberal Düşünce Dergisi, Yıl: 22, Sayı: 85, Kış 2017, ss. 37-55.ture officers must be so raised that nobody including the army has monopoly over patriotism. Officers’ longstanding understanding of ‘rational democracy’ must be challenged to the core. More, officers must be taught and educated to know that defining what counts as ‘threats’ to national security is strictly the preserve of an elected government. Officers must be repeatedly told that they may entertain private ideas about finance, development, education, and various societal issues but solution to these are absolutely unintelligible to them as they lay outside their expertise
Military education curriculum organizational culture National Defense Univer
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Nisan 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Sayı: 85 |