15 Temmuz 2016 tarihindeki darbe girişiminin engellenmesinden sonra Türkiye’de ordu başta olmak üzere birçok bürokratik kurumun yeniden yapılandırılması beklenmektedir. Türkiye’nin son iki yüzyıldır en etkili kurumunun sivil siyaset üzerinde vesayetçi bir hâkimiyet kurmaya çalışan bürokrasi olduğu dikkate alındığında, yeniden yapılanmanın sadece FETÖ değil bu vesayeti düzenini üreten zihniyet üzerinden gerçekleştirilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Bu sebeple, ilk olarak vesayete dayalı bürokratik sistemin Türkiye’deki gücünün anlaşılması önem taşımaktadır. Bürokrasinin siyasî iktidar üzerinde hâkimiyet kurmaya başladığı Tanzimat döneminden bugüne bakıldığında Türk bürokrasisinin kendi içinde cemaatçi zihniyet ekseninde örgütlendiği görülmektedir. Bu cemaatçi zihniyet ise bürokrasinin modernleşme projesinin toplum tarafından benimsenmesinden, devletin bürokratik anlayış ekseninde örgütlenmesinden ve toplumun tercihlerine yönelik bürokrasinin şüpheli yaklaşımından oluşmaktadır. Bu sebeple Türkiye’de, bilhassa çok partili dönemde, cemaatçi bir anlayışa sahip bu bürokratik zihniyet ile toplumsal desteğe dayanan sivil siyasetin çatışmasının sıkça yaşandığı gözlemlenmektedir. Türkiye’nin vesayet düzenini tam manasıyla ortadan kaldırabilmesi içinse bu bürokratik zihniyetin değiştirilmesi gerekmektedir
It is supposed that many bureaucratic institutions including army will be regulated by the government after July 15 coup attempt in Turkey. Since bureaucracy which tries to constantly dominate political power has been the most important and superior institution in Turkey for two centuries the regulations should be done regarding not only the Fethullah Gülenist Terror Organisation (FETÖ) but also over entire bureaucratic tutelage system. For this reason, it is so important that power of bureaucracy should be reduced as soon as possible. It is seen that Turkish bureaucracy has been organised like a secular community since Tanzimat period. This community has consisted of a modernisation project which is designed to be embraced by Turkish people, a perception which depends on the superiority of bureaucracy against political power and finally on suspicion towards all individual choices of ordinary people. It is claimed in this article that Turkish bureaucracy which has been aimed to transform the whole political realm and the society in Turkey has used a communitarian mind-set in order to accomplish its purposes
Turkish Bureaucracy FETÖ Communitarianism Common Good Perfectionism
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Sayı: 84 |