Mesnevi” şekli ve o şekil ile yazılan "Millî Kıssalar” kökleri ta Sasani devrine kadar çıkan eski bir edebi an’anenin kalıntısıdır. Mevzuunu ve şeklini millî an’aneden alan bu destanî mesneviler Firdevsi ile kemalinin son mertebesine erişmiştir. İran mesnevi edebiyatının Firdevsiden sonra en mühim siması nizamidir. Nizami İran edebiyatında mühim bir merhaleyi temsil eder. Metih tarzının zirveye ulaştığı, destânî hikâyeciliği teşvik edecek âmillerin ortadan kalktığı bir sırada, mesnevileri ile, bütün İran edebiyatına yeni bir yön vermiştir. Bu, destani olmayan manzum hikâyecilik, yani mesnevi tarzıdır. Nizâmî’nin türlü mevzular hakkında yazdığı ve manzum birer roman olan mesnevileri vardır. Mesnevileri beşe çıkınca, bunları bir bütün halinde toplayıp, "Hamse” adını vermiştir. Hamse, manzum olarak ve mesnevi tarzında yazılmış beş ayrı eseri içine alan mecmuadır. Mesnevi meydana getirmek kolay değildir. Hamse ise daha büyük bir kudrete ihtiyaç gösterir ve sanattaki ustalık derecesi için bir ölçü sayılır. Bu nedenle de kendine güvenen şairler ”Hamse” denemesi yapmışlar, ama çoğu bir iki, en çok üç dört mesnevi bırakarak edebi hayattan çekilmişlerdir. Bazıları da beş mesnevî ile yetinmemiş, altı ya da yedi mesnevi yazmışlardır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Fars Dili, Edebiyatı ve Kültürü |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Şubat 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 1986 Sayı: 14 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.