21. yüzyıl, arkeoloji ve müzebilim alanlarında hızlı dönüşüm ve gelişmelerin yaşandığı bir dönem olmuştur. Toplum Arkeolojisi (Public Archaeology) ve yeni müzebilim kavramları, insan odaklı bakış açıları itibariyle irdelendiklerinde benzer anlamlar ifade etmektedirler. Toplumsal arkeoloji ve yeni müzebilim, halka daha yakın olma gereksinimi ve toplumsal katılım perspektifi ile interdisipliner bir düzlemde hareket ederler. Arkeolojideki bilimsel gelişmeleri, toplumla iletişim kurabilme yeteneği ve çabaları ölçüsünde, bireylerin aktif katılımı çerçevesinde müze platformunda buluşturarak tasarlamak, toplumsal arkeolojinin çağdaş müzebilimle olan dava birlikteliğidir. Statik geleneksel müzecilikte, arkeolojik eserler, kısa etiket bilgileri ile boy göstermekteydiler. Ancak günümüzde müzelerin öğretebilme çabaları ile beraber yeni sergi ve koleksiyon kurgulamaları, küratöryel başarılar, pazarlama ve iletişim politikaları doğrultusunda toplumun her kesiminden insana ulaşabilmek amaçlanmaktadır. Ayrıca müze ziyaretçilerinin katılımcı veya kullanıcı gibi tasavvur edildikleri, etkinliklerde rol alarak eğlenerek deneyimlemelerde bulunabildiği yeni bir döneme geçilmektedir. Bu atraksiyonlar toplumsal arkeolojinin ilkelerini gerçekleştirebileceği çağdaş müze mekânlarının önemini ortaya koymaktadır. Müzelerde eğitim programları vasıtasıyla arkeolojik eser çözümleme uygulama pratikleri, bireylerin estetik hassasiyetinin ve arkeoloji bilimine olan ilgilerinin geliştirilmesi hedeflenmektedir. Çalışmada tarama modelinde doküman analizi ile veri elde etme yöntemi kullanılmıştır. Edinilen bulgulara göre, toplumsal arkeoloji perspektifinden, müze eğitim programları ile eser çözümlemede izlenecek stratejilerin müzelerde her yaş grubundan bireye anlamlı ve kalıcı bilgilenmelerle sonuçlanacağı, düşünülmektedir.
The 21st century has been a time of rapid transformation and development in the fields of archeology and museology. The concepts of Public Archeology and new museology have similar meanings when examined from a human-oriented perspective. Social archeology and new museology act on an interdisciplinary plane with the need to be closer to the public and the perspective of social participation. Designing the scientific developments in archeology by bringing them together on the museum platform within the framework of the active participation of individuals, to the extent of their ability and efforts to communicate with the society, is the cause of social archeology's association with contemporary museology. In static traditional museology, archaeological artifacts appeared with short label information. Today, however, it is aimed to reach people from all walks of life in line with the efforts of museums to teach, new exhibitions and collections, curatorial achievements, marketing and communication policies. In addition, a new era is being passed in which museum visitors are conceived as participants or users, and where they can have fun and experience by taking part in activities. These attractions reveal the importance of contemporary museum spaces where social archeology can realize its principles. Through education programs in museums, it is aimed to develop archaeological artifact analysis application practices, aesthetic sensitivity of individuals and their interest in the science of archeology. In the study, the method of obtaining data with document analysis was used in the scanning model. According to the findings, from the perspective of social archeology, it is thought that museum education programs and strategies to be followed in artifact analysis can lead to meaningful and permanent information for individuals from all age groups in museums.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Arkeoloji |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 6 Temmuz 2023 |
Kabul Tarihi | 15 Haziran 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: 7 |
Lycus Dergisi, Anadolu Arkeolojisi, Tarihi Coğrafyası olmak üzere Prehistorik Dönem’den başlayarak, günümüze kadar olan kültür mirası, buluntular, arkeolojik kazı ve yüzey araştırmalarının sonuçları, restorasyon, konservasyon, müzecilik, antropoloji, epigrafi, etno-arkeoloji gibi bilimsel çalışmaları kapsar. Bunların dışında ilk defa yapılan tespitler, uygulamalar ve analiz çalışmalarının yer aldığı yazıları içerir.