Water has been an important part of life, both vitally and intellectually, since human existence. In addition to having vital factors such as drinking water, nutritional needs, irrigation of agricultural areas and cleaning, oceans, seas, rivers, lakes and underground water resources, which have symbolic meanings such as eternity, continuity and power, have been included in many different rituals in ancient belief systems. Immersing in water or coming into contact with water during rituals means returning to the essence, rebirth, birth and purification. Water, which is especially necessary for the purification process that forms the beginning of every ritual, is also decisive in the positioning of sacred areas. In addition, the belief that water contains divine power and the deification of water resources have caused water to become one of the tools that people use to communicate with God and get news about the future. Thus, it can be seen that first the water sources in caves or underground rock cavities, and then the wells in monumental temples, were among the areas where divination took place. According to ancient sources, inscriptions, coins or various archaeological findings, Smintheion, Klaros, Didyma, Sura, Limyra, Kyaneai and Labraunda can be counted among the oracle centers in Anatolia that are understood to give prophecy through water or by observing the fish in the water.
Su hem yaşamsal hem düşünsel anlamda insanın varoluşundan bu yana hayatın önemli bir parçasıdır. İçme suyu, besin ihtiyacı, tarımsal alanların sulanması, temizlik gibi yaşamsal faktörlere sahip olmasının yanı sıra sonsuzluk, süreklilik, güç gibi sembolik anlamlar yüklenen okyanus, deniz, nehir, göl ve yer altı su kaynakları antik dönem inanç sistemleri içinde pek çok farklı ritüele dahil edilmiştir. Ritüeller sırasında suya batma ya da suyla temas etme öze dönüş, yeniden doğuş, doğum ve arınma gibi anlamları ifade eder. Özellikle her ritüelin başlangıcını oluşturan arındırma işlemi için gerekli olan su, kutsal alanların konumlanmasında da belirleyicidir. Ayrıca suyun içinde tanrısal gücün bulunduğuna inanılması ve su kaynaklarının tanrılaştırılması, insanların tanrıyla iletişime geçmek ve gelecekten haber almak amacıyla başvurdukları araçlardan birinin su olmasına neden olmuştur. Böylelikle ilkin mağara ya da yer altı kaya oyukları içindeki su kaynaklarının, daha sonra anıtsal tapınaklar içindeki kuyuların kehanet işleminin gerçekleştiği alanlar arasında yer aldığı görülür. Antik kaynaklar, yazıtlar, sikkeler ya da çeşitli arkeolojik bulgular doğrultusunda Anadolu’da suyla ya da suyun içindeki balıkların gözlemlenmesiyle kehanet verdiği anlaşılan bilicilik merkezleri arasında Smintheion, Klaros, Didyma, Sura, Limyra, Kyaneai ve Labraunda sayılabilir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Arkeoloji (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 15 Ağustos 2024 |
Kabul Tarihi | 2 Ekim 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 10 |
Lycus Dergisi, Anadolu Arkeolojisi, Tarihi Coğrafyası olmak üzere Prehistorik Dönem’den başlayarak, günümüze kadar olan kültür mirası, buluntular, arkeolojik kazı ve yüzey araştırmalarının sonuçları, restorasyon, konservasyon, müzecilik, antropoloji, epigrafi, etno-arkeoloji gibi bilimsel çalışmaları kapsar. Bunların dışında ilk defa yapılan tespitler, uygulamalar ve analiz çalışmalarının yer aldığı yazıları içerir.