Bu makalede ancak sekülerleşmenin izini sürerek akültürasyonun anlaşılabileceği kanaatinden hareketle Batılı sekülerleşme sürecinin ürünü civilization kavramının modern İslâm dünyasını nasıl etkilediği ele alınmaktadır. Bunun için gelenekselden modern dünyaya Müslüman medeniyet tasavvurları, Katolik-modern ve Protestan-seküler olarak iki ana-başlık altında toplanmış dört alt-başlık altında incelenmiştir: 1. Medenî hukuk toplumu, 2. İnsâniyet çağı, 3. Tümel bir din, 4. Tikel bir din olarak medeniyet. Modernleşme ve sekülerleşme, hayat ve düşünce tarzındaki dönüşümü, civilization ise ikisinin kesiştiği süreci belirtmektedir. Batı’da din meşrûlaştırma kaynağı olmaktan çıkınca zamanla beşerî pratik norm haline getirilmiş, diyânetin bizzat dinleşmesiyle medeniyet dinin yerini almıştır. “Medeniyet/kültür” ayırımına karşılık olarak sekülerleşme denen kimliklerin dönüştürülmesi sürecinin birinci merhalesini, tümel kimlik kaynağı olarak dinin yerine medeniyetin normatifleştirilmesi (medeniyet), ikinci merhalesini ise tikel ve tümel kimlik kaynaklarının terkibinden oluşan yeni kimlik kaynağının özselleştirilmesi (İslâm medeniyeti) oluşturmuştur. Bir geçiş devrinin karakteristiği olarak gelenek ile modernliğin sınırında duran son Osmanlı aydınlarının medeniyet tasavvurları, “İki Dinin” ile “İki Kültürün Karşılaşması Olarak Medeniyet Meselesi” şeklinde iki ana başlığa ayrılarak incelenebilir.
Departing from the conviction that acculturation can only be understood by tracing secularization, this paper studies how the concept civilization spawned by the Western process of secularization affected the modern Islamic world. Therefore, the Muslim conceptions of civilization from the traditional to the modern world are treated under four sub-headings gathered under two main headings as Catholic-modern and Protestant-secular conceptions of civilization as: 1. The society of civil law, 2. The age of humanity, 3. A general religion, 4. A particular religion. While modernization and secularization denote a transformation in ways of living and thinking, civilization denotes the process of their intersection. As religion ceased to be the source of legitimation in the West, human practice had been normativized over time, religion had been replaced by civilization with religiosity becoming the very religion. In correspondence to the distinction of “civilization/culture”, the normativization of civilization in place of religion as the general source of identity (civilization) constituted the first stage of the process of the transformation of identities called secularization, and the essentalization of the new source of identity consisting of the combination of the general and particular sources of identity (Islamic civilization) constituted its second stage. The conceptions of civilization by the late Ottoman intellectuals, who stand along the borderline of tradition and modernity, as characteristic of an era of transition can be studied by dividing them into two main headings, as the question of civilization as the encounter of “Two Religions” vs. “Two Cultures”.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyaset Bilimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Ocak 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Cilt: 1 Sayı: 1 |
İletişim / Correspondence
Telefon/Phone: +90 216 280 34 81
Faks/Fax: : +90 216 280 34 95
Adres/Address: Medeniyet Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi
İstanbul Medeniyet Üniversitesi Güney Yerleşkesi B-Blok
Dumlupınar Mah. D-100 Yan Yol Kadıköy, İstanbul, Türkiye