Türkiye şeker sanayii, şeker fabrikalarının özelleştirme sürecine girmeye başladığı 2000’li yıllardan bu yana, hem işçiler hem de üreticilerin sürecin kaybedeni haline geldiği bir alanı temsil etmektedir. Şeker işçilerinin örgütlendikleri Şeker-İş Sendikası’yla pancar üreticilerinin birliği Pankobirlik’in, şeker fabrikalarının özelleştirilmesi karşısında kimi zaman ortak paydalarda buluşabildikleri, kimi zaman ise anlaşmazlıklar içerisinde sürecin dönüşümünü engelleyemedikleri dikkati çekmektedir. Bununla birlikte, kooperatife ait bazı alt birimler ile sendika şubeleri arasında gelişen girift ilişki ağlarının bir yansıması olarak tarafların, bazı fabrikalar için birlikte ihalelere katıldıkları görülmektedir. Diğer taraftan, şeker işçileriyle pancar üreticileri arasındaki çıkar çatışmaları, kader birliği yapması gereken bu iki kesimin, ortak bir irade sergilemekten oldukça uzak olduğunu göstermektedir. Şubat 2018’de yaşanan Türkşeker’e ait 14 şeker fabrikasının özelleştirilmesi sürecinin karşısında, bu iki toplumsal kesim gerekli dayanışmayı gösteremedikleri gibi, süreç karşısında kendi çıkarlarını kollamaktan öte bir tavır ya da alternatif bir model iddiasında bulunamamıştır. Bu çalışmada, pancar üreticileri ve şeker işçilerinin dayanışmasıyla kurgulanabileceği düşünülen alternatif bir model arayışına dair tarafların yaklaşımları toplamda 21 kişiyle gerçekleştirilen yüz yüze derinlemesine görüşmeler doğrultusunda değerlendirilmiştir.
Turkey's sugar industry represents an area where both workers and producers have become losers of the process since the 2000s when sugar factories began to enter the privatization process. It is noteworthy that Şeker-İş Union, where sugar workers are organized, and Pankobirlik, the union of sugar beet producers, sometimes could meet on common grounds in the face of the privatization of sugar factories, but they could not prevent the transformation of the process due to disagreements they fell into. However, as a reflection of the intricate relationship networks that have developed between some union branches and sub-units belonging to the cooperative. It is observed that the parties participate in tenders for some factories together. On the other hand, conflicts of interest between sugar workers and beet producers show that these two segments, who should make a unity of fate, are far from displaying a common will. In the face of the privatization process of 14 sugar factories belonging to Türkşeker in February 2018, these two social segments could neither show the necessary solidarity nor claim an attitude or an alternative model beyond protecting their interests. In this study, the approaches of the parties to the search for an alternative model, which is thought to be constructed with the solidarity of beet producers and sugar workers, were evaluated in line with face-to-face in depth interviews with a total of 21 people.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | March 23, 2022 |
Submission Date | April 10, 2021 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 9 Issue: 1 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.
The author(s) bear full responsibility for the ideas and arguments presented in their articles. All scientific and legal accountability concerning the language, style, adherence to scientific ethics, and content of the published work rests solely with the author(s). Neither the journal nor the institution(s) affiliated with the author(s) assume any liability in this regard.