Sosyal
sermayenin daha üretken ve kapsayıcı bir ekonomik yapı geliştirmek isteyen
uygulayıcılar ve politika yapıcılar için önemli bir alan olduğu düşüncesinden
hareketle çalışmada sosyal sermayeye duyulan ilginin nedeni, kavramın gelişimi
ve özellikleri ele alınmıştır. Sosyal sermaye düzeyi ve ekonomik büyüme ve
refah üzerinde sosyal sermaye teorisinin etkileri incelenmiştir. Teorinin genel
özellikleri kapsamında Türkiye için değerlendirmelerde bulunulmuş ve seçilmiş
ülkeler ile Türkiye, güven düzeyi üzerinden çeşitli ekonomik göstergelerle
karşılaştırılmıştır. Türkiye, ailenin çok güçlü olduğu ve toplumsal katmanlar
genişledikçe güvenin oldukça azaldığı bir toplum görünümündedir. Din ve
hemşehrilik gibi toplumsal gruplara üyelik de oldukça önemli olmasına karşın
diğer gruplarla ilişkilerdeki karşılıklı empati ve güvenin düşük olması, sosyal
sermaye düzeyinin düşük olarak tanımlanmasına neden olmaktadır. Aile ve devlet
arasındaki sosyal örgütlenme eksikliğinin varlığı, sosyal sermayenin ve
ekonomik gelişmenin sağlanmasında devlet müdahalesini önemli hale
getirmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2019 |
Kabul Tarihi | 20 Eylül 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 3 Sayı: 2 |