Sanat
dallarından mimari, edebiyat ve sinema başta olmak üzere birçok alanda
kendisini hissettirten postmodernizm, batı medeniyetini sürükleyen politik
tepki hareketlerinin bir yansıması olarak bilinir. Genel anlamda yeni bir
kültürel olgu olarak, modernizme karşı oluşan bir tepki hareketi olarak
nitelendirilebilir. Ancak her ne kadar modernizmin tekliğine karşı var olmuş
bir olgu olarak görülse de postmodernist kuramcılarından olan Foucault ve
Lyotard’a göre, estetik anlatının günlük hayat pratiklerine karışması sonucu
oluşan bir yaklaşımdır.
Eklektik
bir anlatı yapısına sahip olan postmodernizim, her türlü sanatsal anlayışı
irdeleyip kullanabilme potansiyelini bünyesinde taşır. Bu yapısıyla hikâye
aktarımında iç içe geçmiş örgüsel olay akışı üzerinden ilerler. Ancak film
anlatısında kullanılan bu yöntem, izleyicinin filmi anlamlandırmasını
zorlaştırabilmektedir. Bu zorluğun temelinde ise olay örgüsünde yaratılmış olan
alt ve üst katmanlar arasındaki bağlantıyı anlamlandıramamasından kaynaklanmaktadır.
Bu
çalışmanın amacı postmodern anlatı örneklerinden olan Kayıp Otoban (Lost Highway 1997) filminin türün özelliklerini
yansıtıp yansıtmadığını üzerinde bir analiz yapmaktır. Ancak bu analizi
postmodern sinemanın özelliklerinden olan pastiş, parodi ya da ironi üzerinden
yapılmayacaktır. Bunun nedeni David Lynch’in olay aktarımında gerçeklik ve
kurgu yoluyla aktarımını yaparken aynı zamanda gerçek ve gerçekdışılık
arasındaki ayrımın bulanıklaştırmasıdır.
Sayın hocam, istanbul Ayvansaray Üniversitesi- Güzel sanatlar Fakültesi. Radyo. Televizyon ve Sinema bölümünde Dr. Öğretim Üyesi olarak görev almaktayım. Postmodern Bir Film Anlatısı: Kayıp Otoban (Lost Highway) adlı çalışmamı , Mart 2020 sayısı için sisteme yükledim. Teşekkür ederim. İyi çalışmalar dilerim...
Postmodernism,
which makes itself felt in many fields of art, especially architecture,
literature and cinema, is known as a reflection of the political reaction
movements that have driven Western civilization. In general, postmodernism is
referred to as a reaction to modernism as a new cultural phenomenon. However,
although Postmodernism is said to be a phenomenon that has existed against the
uniqueness of modernism, according to Foucault and Lyotard, one of the
postmodernist theorists, it is the result of interfering aesthetic narrative with
daily life practices. Postmodernism, which has an eclectic narrative structure,
has the potential to examine and use any artistic understanding. With this
approach, the story proceeds through the nested mesh event transfer. This
method used in film narrative may make it difficult for the viewer to make
sense of the film. This is due to the difficulty of the audience in
establishing the connection created between the lower and upper layers created
in the plot.
The
aim of this study is to analyze whether the film Lost Highway (1997), one of the postmodern narrative examples,
reflects the characteristics of the genre. However, this analysis will not be
based on pastiche, parody or irony, which is one of the characteristics of
postmodern cinema. The reason for this is that while David Lynch transmits
through reality and fiction in the transfer of events, it does not blur the
distinction between real and unreal.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 13 Mart 2020 |
Kabul Tarihi | 18 Şubat 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 4 Sayı: 1 |