İşgörenler, örgütlerin sürdürülebilir rekabetçi ortamda hayatta kalmalarında önemli rol oynayan kilit taşlarındandır. İşgörenlerin sahip oldukları iş stresi ve işe yabancılaşma durumlarının verimlilik ve performanslarında meydana getireceği olumsuz sonuçların örgütün amaçlarına ulaşmasında engel teşkil edeceği olası bir durumdur. Bu araştırmanın amacı, özel sektörde çalışan kadınların yaşadıkları iş stresinin işe yabancılaşmaya olan etkisinde sahip oldukları umut ve iyimserliğin aracılık etkisini bir model eşliğinde test etmek ve incelemektir. Çalışmanın örneklemini, Isparta İlinde faaliyet gösteren özel sektör işletmelerinde çalışan kadınlar oluşturmaktadır. 296 kadın çalışan ile yapılan araştırmanın korelasyon sonuçlarına göre, katılımcıların algıladıkları iş stresi, işe yabancılaşma, umut ve iyimserlikleri arasında anlamlı ilişkiler bulunmuştur. Kurulan model ışığında yapılan YEM analizi sonuçlarına göre; kadın çalışanların algıladıkları iş stresinin işe yabancılaşma durumunu pozitif yönde anlamlı olarak etkilediği, umut ve iyimserlik durumlarını da negatif yönlü anlamlı olarak etkilediği belirlenmiştir. Yine katılımcıların sahip oldukları umut ve iyimserlik halinin işe yabancılaşmayı negatif yönlü anlamlı olarak etkilediği, elde edilen bir diğer sonuçtur. Aracılık modeli sonuçlarına göre, kadın çalışanların algıladıkları iş stresi ile işe yabancılaşma arasındaki ilişkide umudun aracılık rolü oynadığı tespit edilmiştir. Ek olarak çalışan pozisyonundaki kadın çalışanların algıladıkları iş stresi ve işe yabancılaşmanın yönetici pozisyonundaki kadın çalışanlara göre daha fazla olduğu, umut ve iyimserlik ortalamalarının ise yönetici pozisyonunda çalışan kadınlarda daha fazla olduğu belirlenmiştir. Çalışmadan elde edilen sonuçlar önceki çalışmalardan elde edilen bulgular ışığında tartışılmıştır.
İş stresi İşe yabancılaşma Umut-İyimserlik Kadın Çalışanlar Aracı Etki
Employees are one of the keystones that play an important role in the survival of organizations in a sustainable competitive environment. It is a possible situation that the negative consequences of the work stress and work alienation of the employees on their productivity and performance will prevent the organization from reaching its goals. The goal of this study is to test and examine the mediating effect of hope and optimism on the effect of job stress on job alienation in women working in the private sector using a model. The study's sample consists of women who work in private sector enterprises in Isparta Province. Significant relationships were discovered between the participants' perceived job stress, job alienation, hope, and optimism, according to the correlation results of a study conducted with 296 female employees. According to the findings of a SEM analysis conducted in light of the established model, job stress perceived by female employees significantly positively influenced job alienation and significantly negatively influenced hope and optimism. It is also another result of the research that the hope and optimism of the participants affects work alienation negatively and significantly. According to the findings of the mediation model, hope acted as a moderator in the relationship between job stress perceived by female employees and job alienation. Furthermore, it was discovered that female employees in the employee position had higher levels of perceived job stress and job alienation than female employees in the managerial position, while female employees in the managerial position had higher levels of hope and optimism. The study's findings are discussed in the context of previous research findings.
Work Stress Work Alienation Hope-Optimism Female Employees Mediating Effect
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İşletme |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Mart 2023 |
Kabul Tarihi | 21 Şubat 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 7 Sayı: 1 |