Kuzey Afrika, Avrupa'nın yakın çevresidir ve dolayısıyla Avrupa güvenliği için stratejik öneme sahiptir. Akdeniz Afrikası, Avrupa Birliği (AB) için daha çok ticari ve ekonomik olarak önemli bir rol oynamaktayken Soğuk Savaş sonrası dönemde göç, terör, enerji güvenliği ve başarısız devlet konuları bölgenin başlıca güvenlik sorunları haline gelmiştir. Bununla yakından bağlantılı olarak; 2010/11’de Kuzey Afrika’da başlayan Arap Baharı ayaklanmaları, sonuçları ve sonrası açısından Avrupa’nın güvenliğini ve bölgedeki diğer önemli çıkarlarını ciddi bir şekilde tehdit eden sorunlu bir dönüşüm sürecini tetiklemiştir. Bu durum; başta Rusya ve Çin olmak üzere Kuzey Afrika’da yükselen güçlerin hızla genişleyen rolüyle birleşip, bölgede ABD ve AB’nin kendi aralarında dikkate değer etkileşim ve işbirliğine rağmen bölge mimarisini yeniden tasarlama konusunda bir rekabet yaşadıkları çok kutuplu yeni bir bölgesel oluşumu beslemektedir. Bu doğrultuda, Arap Baharı’nın başlamasından sonraki yıllar hayatta kalma konusunu AB’nin önüne daha fazla çıkarmıştır. Bir denge arayışı içinde olan AB, Akdeniz’in güneyinde statükosunu korumaya ve bölgede hayatta kalmaya çalışmakta, ama aynı zamanda bölge üzerindeki hegemonik idealleri konusunda tereddüt etmektedir. Bu makale; sistemik bir teoriyi, tam adıyla savunmacı neorealizmi, Avrupa’nın Kuzey Afrika’da yıllar boyunca süregelen bölgesel çıkarlarını inceleyerek uluslararası sistemik baskı altında güç hesaplamaları ve gelecek niyetlerine dayanarak bölgedeki dış politikasına uygulamayı hedeflemektedir. Çalışmanın yöntemi, bir teorinin (savunmacı neorealizm) belirli bir vakaya (AB'nin Kuzey Afrika ile ilişkileri) uygulanmasıdır. Çalışma, tartışılır şekilde AB'nin Akdeniz komşularına yönelik olarak amaçlarını ve güvenlik çıkarlarını dengelemek suretiyle bölgede savunmacı ve yumuşak güç projeksiyonu tutumu gösterdiğini önermektedir.
Savunmacı Neorealizm AB-Kuzey Afrika İlişkileri Göç Terör Enerji güvenliği Başarısız devlet Ticaret ve ekonomi
North Africa is Europe’s immediate neighborhood, hence is of strategic importance for European security. While Mediterranean Africa plays an important role in trade and economic issues for the Union; migration, terrorism, energy security and the issue of failed states have become the main security problems of the region through the post-Cold War era. Closely linked to that, the Arab Spring uprisings of 2010/11 triggered a troubled transformation process in North Africa, where the consequences and aftermath of the events seriously threatened European security and other important interests in the region. This has coupled with the rapidly expanding role of new rising powers, Russia and China in particular, fostering a new multipolar regional context in North Africa where the US and the EU have already had a competition in redesigning the architecture of the region, notwithstanding the considerable interaction and cooperation between the two. Accordingly, the years after the start of the Arab Spring has also brought the survival issue to the fore of the Union ever more. In search of balance, it has persistently sought to preserve its status quo in its Mediterranean South, seeking to survive, at the same time hesitant about its hegemonic ideals over the region. This paper aims to apply a systemic theory, namely defensive neorealism on European foreign policy behavior in North Africa by examining its interests on the region over years based on power calculations and future intentions under the international systemic pressure. The method of the paper is hence the application of a theory (defensive neorealism) to a specific case (the case of the EU’s relations with North Africa). It suggests that the EU has arguably taken a defensive and soft power-projection attitude into the region by balancing its aims and security interests towards its southern Mediterranean neighbors.
Defensive Neorealism EU - North Africa Relations Migration Terrorism energy security failed states trade and economic issues
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 27 Sayı: 2 |