İktisat tarihçileri, on altıncı asrın Avrupa ekonomik ilerlemesini dinsel iç savaşları ve göçleri gözardı ederek
araştıramazlar. On beşinci asrın son on yılına girildiğinde, İspanya’nın Yeni Dünyayı ve Portekiz’in de Doğuya
çıkan deniz yolunu keşfettiğini görürüz. Yeni yolun baharatlar açısından sağladığı yararlar, bir dereceye kadar
eşitsiz olsa da, tüketicilere ve tüccarlar arasında paylaşılmaktaydı. On altıncı asrın ilginç kentinin, gelişmesine
kısmen de olsa uğradıkları dini zulüm nedeniyle İberya’dan Yahudilerin göç edip gelmesine borçlu olan ve
dinsel çekişmelerin bir sonucu olarak aniden refah kaybına uğrayan Antwerp olduğuna hiç kuşku yoktur. Diğer
taraftan uluslar arası bankacılığa kadar uzanan geniş kapsamlı papalık aidat sistemi, ulusçu eğilimlere neden
olmuştur. Ortaçağ Avrupa’sında kilisenin büyük mülk sahibi ve nakit servetlere sahip olması çok önemli
ekonomik bir gerçektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Yayında Olan Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2018 |
Gönderilme Tarihi | 1 Kasım 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Sayı: 14 |