Neo-liberal economy policies have discovered flexible working styles in order to find solutions to the obstructions of
capitalist system. Moreover, costs caused by crisis leant against labour within the framework of these policies and view
points. The transformation process in labour market has deepened segregation based on gender and it leads to more
stratification of labour and the problems experienced by women labour. In this process, the capital began to use women
labour that is less disorganized, vulnerable, cheap, obedient, and unsecured through division of labour based on social
gender as a substitute labour force when compared to men labour. In short, as a result of the impositions by the capitalist
system and sexist social roles generated by the patriarchal system, women are exposed to the negative effects of flexible
working styles more than men.
The organizational power and the power of union activities of the labour are important in the historical struggle of labour
with the capital, identification of the wages, and protection of rights and freedoms. The stronger organizational action and
unionization trends, one of the strongest tools in the fight against labour exploitation are, the easier this fight will become.
This research study which reveals the unionization trends of the women working in banking sector in Istanbul tries to look
at one of the sectors where the fight with the capital occurs mostly from the perspective of women labour. Women labour,
one of the labour types which is vulnerable regarding employment will get stronger as they are organized and they will be
exposed to less exploitations.
Neo-liberal ekonomi politikaları, kapitalist sistemin tıkanıklıklarına çözüm oluşturmak için esnek çalış(tır)ma biçimlerini ortaya çıkartmıştır. Krizlerin yarattığı maliyetler de bu politikaların ve bakış açısının çerçevesinde emeğe yüklenmiştir. Emek piyasalarındaki dönüşüm süreci cinsiyete dayalı ayrışmayı derinleştirerek emeğin daha fazla tabakalaşmasına ve kadın emeğinin kendine özgü sorunlar yaşamasına neden olmaktadır. Bu süreçte sermaye toplumsal cinsiyete dayalı işbölümü üzerinden erkek emeğine göre daha örgütsüz, savunmasız, ucuz, uysal ve güvencesiz olan kadın emeğini yedek işgücü olarak kullanmaya başlamıştır. Kısacası, hem kapitalist sistemin dayatmaları hem de ataerkil sistemin ürettiği cinsiyetçi toplumsal roller sonucunda kadınlar esnek çalış(tır)ma biçimlerinin olumsuz etkilerine erkeklerden daha fazla maruz kalmaktadır.Emeğin, sermaye ile olan tarihsel mücadelesinde, ücretlerin belirlenmesinde, hak ve özgürlüklerin korunmasında emeğin
örgütlenme gücü ve sendikal faaliyetlerin gücü önemlidir. Emek sömürüsü ile mücadelede en güçlü araçlardan biri olan
örgütlü hareket ve sendikalaşma eğilimi ne kadar güçlü olursa bu mücadele de o kadar kolaylaşacaktır. İstanbul bankacılık
sektöründe çalışan kadınların sendikalaşma eğilimlerini ortaya koyan bu araştırma, sermaye ile mücadelenin en çok olması
gereken sektörlerden birine kadın emeği açısından bakmaya çalışmaktadır. İstihdam açısında savunmasız emek türlerinden
biri olan kadın emeği örgütlendikçe güçlenecek ve daha az sömürüye maruz kalacaktır.
Diğer ID | JA56AJ57FT |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 5 Sayı: 1 |