Toprak, bir ülkenin hazinesidir. Bir ülkenin gerçek hazinesi ise elindeki kentsel ve kırsal alanlardaki topraklarını en verimli bir şekilde kullanmasıdır. Bu sebeple etkili bir arazi yönetimi anlayışını benimsemek gerekir. Ülkemizde arazi yönetiminin dinamik yapıya erişebilmesi için sınırlarımız içinde bulunan topraklarımızın (kırsal, kentsel,doğal – kültürel sit alanları, çevresel unsurlar vb.) mülkiyeti ve sınırlandırma haritalarının oluşturulması gerekir. İlk kadastrosunun çoğunu gerçekleştirmiş bir ülke olan Türkiye’de hala sit alanlarındaki belirsizlikler sürmektedir. Bu belirsizliklerde belki de ileride olacak ikinci, üçüncü kadastroyu ya da yapılabilecek toprak reformlarını etkileyecektir. Bunun olmaması için çözüm ve önerilen olması gerekir.
Land is a country's treasure. A real treasure
of a country is the most efficient usage of its own soil in both rural and
urban areas so that adoption of an effective way of land management is
necessary. In order for land management in our country to reach the dynamic patterns,
it necessitates not only the the creation of the grading map but also the
possession of soils (rural, urban, natural, cultural protected area,
environmental factors) within the borders of our country. In Turkey, a country
which has carried out most of the annual cadaster, the uncertainty in protected
areas continues still. Maybe this uncertainty can affect possible second and
third cadasters or land reforms. Suggestions and solutions are must to prevent
this.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dilbilim |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ağustos 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 7 Sayı: 2 |